ABD borsalarının performansı, FED’in son toplantısındaki duraklama kararını pek umursamış gibi gözükmüyor.
ABD borsalarının hangi kriterlere göre şekillendiği özellikle yüksek enflasyon sorunuyla birlikte FED’in faiz artırım kampanyasına başlamasından bu yana bir muamma olarak kalmaya devam ediyor. FED’in son duraklama kararının da borsaların performansını pek etkilemediği görülüyor.
ABD’de hisse senedi piyasalarının FED’in faiz artırım kampanyasında duraklamaya gitme kararını çoktan emdiği görülüyor.
Altı duraklama örneği
MarketWatch’tan Mark Hulbert’in haberine göre, FED’in son toplantısının ardından toparlanan ABD hisse senetleri değer kaybediyor. Fed duraklamalarının ABD borsa yatırımcıları için şaşırtıcı derecede az önemi bulunuyor. Fed’in önceki 10 toplantısının her birinde faiz oranlarını artırdıktan sonra son toplantısında oranları artırmama kararına daha yakından bakmak gerekiyor. Fed’in sonraki toplantılarda, büyük olasılıkla Temmuz’daki bir sonraki toplantıda faiz oranlarını artırmaya devam edeceğine dair yaygın beklenti nedeniyle son toplantısında aldığı karar ‘duraklama’ olarak anılıyor.
Birçoğu bu tek toplantılık aranın hisse senedi piyasası için büyük önem taşıdığını iddia etse de, geçmiş Fed duraklamalarına ilişkin analiz, bu iddiaları desteklemiyor. Duraklamanın tek bir tanımı olmadığından, varılan sonuçların geçerliliğinin elbette tartışılır nitelikte olduğunu belirtmek gerekiyor. Analiz, Fed’in rotasını her toplantıda faiz artırmaktan iki toplantıda ‘bekleme’ye evrilttiği 1990 yılından bu yana tüm faiz artırım döngülerine odaklanıyor. Bu tanıma uygun geçmişte 6 duraklama olduğu görülüyor.
Her halükârda, bu altı duraklamanın ardından borsanın nasıl performans gösterdiğine dair tutarlı bir model bulunmuyor. Bazen piyasa sonraki ay, sonraki çeyrek, sonraki altı ay veya sonraki yılda yükseliyor ve bazen de yükselmiyor. Borsanın bu dönemlerdeki ortalama getirisi de diğer dönemlerde olduğundan istatistiksel olarak farklı seyretmiyor.
Dolayısıyla, Fed ‘duraklamalarıyla bağlantılı geçmiş verileri karlı bir tahmine dönüştürmek pek mümkün gözükmüyor. Belki de bu nedenle, ABD borsası, Fed toplantısının hemen ardından güçlü bir şekilde toparlandıktan sonra, o zamandan beri aşağı yukarı eski konumuna gerilemiş durumda.
Kurumsal kazançlar üzerindeki etki
İndirimli bir nakit akışı modeline dayalı olarak, borsanın bugün FED’in duraklaması nedeniyle, aksi durumda olacağından daha yüksek olması gerektiğin iddia edilebilir. Ne de olsa, gelecekteki kazançları ve temettüleri iskonto etmek için Fed fon oranı kullanılır. Bugün Fed fon oranı yüzde 5,25 seviyesindeyken hisse senetleri, FED’in Haziran toplantısında oranları çeyrek puan artırarak yüzde 5,50’ye çıkarma senaryosundan daha değerli konumda bulunuyor.
Ancak Duke Üniversitesi Fuqua İşletme Okulu’nda profesör olan John Graham’a göre bu artış kurumsal kazançlar açısından gerçek bir fark yaratmak için yeterli değil. Bir röportajda Graham, faiz oranlarını yükseltmede bir aylık gecikmenin kendi başına bir şirketin gelecekteki kazançlarının ve temettülerinin iskonto edilmiş değerinde en ufak bir fark yaratmadığını söylüyor.