Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14. Büyükelçiler Konferansı’nda açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14. Büyükelçiler Konferansı’nda açıklamalarda bulundu. Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Türkiye’nin ilk günden itibaren dengeli ve hakkaniyetli bir tavır takındığını belirten Erdoğan, “Ülkemiz bu krizin çözümünde anahtar ülke rolünü üstlenmiştir” dedi. Tahıl koridorunda ise sorunun çözümü için Batılı ülkelerin ‘sorumluluklarını yerine getirmeleri gerektiğini’ ifade etti. Erdoğan, Irak ile terör operasyonlarının süreceğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar…
“Üç kıtanın kalbinde yer alan Türkiye, hadiseleri tribünden seyredemez. Sahada ve masada güçlü olmak bizim için tercih değil mecburiyettir.
Diplomasinin tüm imkanlarını, sert ve yumuşak güç unsurlarının tamamını kullanarak Türkiye’nin menfaatlerini korumanın derdindeyiz. Irak ve Suriye istikrara kavuştukça, sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşleri de hızlanacaktır.
“TÜRKİYE OYUN KURUCUDUR”
Türkiye, uluslararası ilişkilere damgasını vuran, birçok kritik başlıkta dahli aranan, tavrı yakından takip edilen oyun kurucu bir ülke haline gelmiştir. Irak ile birlikte Türkiye’nin de toprak bütünlüğünü tehdit eden terör belasını ortadan kaldırıncaya dek operasyonlarımız sürecektir.
Bin yıllık tarihimizde karşımıza çıkanlar değişti, kullanılan aparatlar değişti ama niyetler değişmedi. Aynı mücadeleyi son 50 yıldır farklı kisveler altında üzerimize sanılan terör örgütlerine karşı yürütüyoruz. DEAŞ ile FETÖ ve tetikçilerine yenilerini eklediler. Vatanımıza diz çöktürmek için her yolu denediler. Ama ne yaptılarsa emellerine ulaşmadılar.
Ne ASALA terör örgütünün ne de bölücü alçaklara karşı geri adım attık. Can verdik, canımızdan aziz bildiğimiz vatan evladını şehit verdik ama istiklal ve istikbalimize leke sürdürmedik.
Sizlerden üzerinde yaşadığımız toprakların bizlere ne pahasına vatan kılındığını genç diplomatlara anlatmanızı bekliyorum. Şehitlerimizin hatıralarını ancak bu şekilde yaşatabiliriz. Diğer türlü bizlere bıraktıkları mirasa ihanet etmiş oluruz. Son dönemde bu konuyla ilgili güzel projelere imza atıldı ve şehitlerimizin hikayeleri ekranlara taşınmış oldu. Sizlerin de şehitlerden devraldığınız bayrağı onurla, korkusuzca taşıyacağınıza inanıyorum.
Bu sene Cumhuriyet’in 100. yılına ulaşmanın gururunu yaşıyoruz. Bir yandan geçmişin kapsamlı muhasebesini yaparken yarınlar için adımlar atıyoruz. Karşılaştığımız onda ihanete rağmen, umudu sürekli büyütmeyi başardık.
21 yılda hayata geçirdiğimiz reformlarla Türkiye’nin çehresini değiştirdik. Dünyanın en geniş 5 diplomasi ağından biri haline geldik. Ülkemizin prestij projesi olan BM’nin tam karşısındaki Türk Evi’ni 2 yıl önce hizmete açtık. 21 yıllık başarılarımızı elde önemsiyor ama yeterli bulmuyoruz. Kendisi ile yarışan bir hükümet olarak, yeni dönemde yeni heyecanla yolumuza devam ediyoruz.
“BASKILARA BOYUN EĞMİYORUZ”
Gerilim peşinde koşmadığımız gibi kararlı bir tavırla, baskılara da boyun eğmiyoruz. Diplomasinin her imkanını kullanarak, Türkiye’nin menfaatlerini korumanın derdindeyiz. İçeride de bakanlığımızın insan kaynağı eksiğinin giderilmesi noktasında hazırlıklar sürüyor.
Bakanlığımızı Türkiye vizyonu misyonunu yürütecek insan kaynağına imkanlara kavuşturacağız. Türkiye son yıllarda uluslararası başlıkta katkısı beklenen, tavrı yakından takip edilen, oyun kurucu bir ülke haline gelmiştir. Libya’da meşru hükümetten yana müdahalemiz, bu ülkenin bölünmesinin önüne geçmiştir. Sahada ve masada güçlü olmak bizim için zorunluluk haline gelmiştir.
Dostlarımızın sayısını daha da artırmanın derdindeyiz. Bizim kimseyle, özellikle komşularımızla çözülemeyecek hiçbir meselemiz yoktur.”