Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’ten yapılan açıklamada Türk bankacılık sistemi için görünümün durağan olarak değiştirildiği belirtildi.
Değerlendirmede Türk bankaları için faaliyet ortamının, ekonomik büyümede beklenen yavaşlama ve devam eden yüksek enflasyon nedeniyle zorlu ve dalgalı olmaya devam ettiğini belirten Moody’s hükümetin Mayıs 2023’teki seçimlerin ardından Ortodoks politikalara dönme yönündeki ilk adımlarının, Türk bankaları için faaliyet koşullarını desteklediğini ifade etti.
Kuruluşun değerlendirmesine göre çok yüksek enflasyon, daha yüksek vergiler ve liranın değerinde daha fazla bozulma, tüketici harcamaları üzerinde baskı oluşturacak ve borçluların geri ödeme kapasitesini zayıflatarak bankaların varlık kalitesini baskı altına alacak.
TL’deki değer kaybı ve kredi hacmindeki genişlemenin, 2022’ye kıyasla daha yavaş olsa da, görünüm döneminde sektörün sermaye yeterliliğini zorlayacağını ifade eden Moody’s kârlılığın 2022’de kaydedilen zirvelere göre normalleşeceğini ama yine de güçlü kalmaya devam edeceğini belirtti.
Moody’s değerlendirmesinde bankaların dış fonlama pozisyonu ve dolarizasyon seviyelerinin iyileştiğini ve özellikle yabancı para olmak üzere likiditenin yeterli kalmasını beklediklerini ifade etti.
ŞİMŞEK “NOTUMUZA YANSIYACAĞINA İNANIYORUZ” DEMİŞTİ
Moody’s’in Türkiye ekonomisine yönelik yıllık analizinde, hükümetin enflasyonu düşürmenin ve ülkenin cari açığını azaltmanın dahil olduğu daha Ortodoks ekonomi politikalarına dönüş sözü verdiğine işaret edilmişti. Analizde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) politika faiz oranlarını yükselttiği ve geçen yıl uygulanan ve bankaların çekirdek kararlılığına zarar veren birçok bozucu makro ihtiyati tedbiri kademeli olarak kaldırdığı belirtilmişti.
Türk lirasının piyasa kaynaklı değer kaybının, ihracatçıların rekabet gücünü geri kazanmasına yardımcı olurken, TCMB’nin de döviz rezervlerini geri kazanmasına imkan sağladığı vurgulanan analizde, hükümetin depremin ardından yeniden inşa çalışmaları ve seçim harcamalarından kaynaklanan mali bozulmayı vergiler yoluyla düzeltmeye başladığı belirtilmişti. Analizde, Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlere kadar para politikası sıkılaştırmasının kademeli bir şekilde devam etmesinin beklendiği ifade edilerek, bunun da enflasyonun gelecek aylarda yüksek seviyede kalacağına işaret ettiği bildirilmişti. Ülkenin ekonomik görümünün durağan olduğu ve dengeli riskleri yansıttığı kaydedilen analizde, “Ortodoks politikalara geçiş sürdürülürse ve makro dengesizliklerde düzenli bir azalmaya yol açarsa, görünüm pozitife dönebilir ve not yükseltilebilir” değerlendirmesi yapılmıştı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de, Moody’s’in Türkiye analiziyle ilgili olarak “Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kural bazlı ve öngörülebilir politikaya geçmesinin ülke kredi görünümü ve notu açısından olumlu olduğu değerlendirmesi yaptı.Makro-finansal istikrarı sağlamak ve ülkemizin şoklara karşı dayanıklılığını artırmak için kurala dayalı, uluslararası normlara uygun politikaları uygulama konusunda kararlıyız. Bunun kredi notumuza yansıyacağına inanıyoruz” demişti. leyi adı pek bilinmeyen Na-Fi Dış Ticaret adlı bir şirket almıştı. Ancak o satış da onay alamamıştı.