İtalyan Limes dergisinin bilimsel danışmanı ve Politika Okulu’nun bilimsel direktörü Alessandro Aresu, son yazısında Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’ın başarısını kaleme aldı.
“SELÇUK BAYRAKTAR, TÜRK YÜZYILININ TEKNOLOJİK MİRASÇISI”
“Selçuk Bayraktar, Türk yüzyılının teknolojik mirasçısı” başlığı kullanılan yazıda “Erdoğan’ın damadının amacı, savaşın doğasını değiştirmek için insansız hava araçlarını kullanmak değil, Türklerin bilim ve teknolojiyle olan ilişkisini değiştirmek. Elon Musk ve Maverick arasında bir liderin oluşumu ve büyümesi” ifadeleri kullanıldı. Ayrıca Bayraktar’ın ‘geleceğin cumhurbaşkanı adayı’ olabileceği de ima edildi.
İtalya’da Bakanlar Kurulu Başkanlığı, Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı, İtalyan Uzay Ajansı başta olmak üzere çeşitli kurumlara danışmanlık görevlerinde bulunan Alessandro Aresu, yazısıyla ilgili eski adı Twitter olan sosyal medya platformu X’te paylaşımlarda bulundu. Aresu, paylaşımda “Selçuk Bayraktar, Daniele Santoro’nun editörlüğünü yaptığı, Türkiye üzerine yazdığım son makalemin baş kahramanıdır” dedi.
15 tweetlik serisinde Aresu şu ifadeleri kullandı:
-Miyazaki’deki uçuşun muğlaklığıyla başlayan “XXI. Yüzyılın Hakimiyeti” kitabımın ana bölümlerinden birini ele alıp genişleterek Türk girişimcisinin “lanetli hayallerinden” söz ediyorum.
-Selçuk Bayraktar’ın uluslararası üne kavuşması, 2022 tarihli bir New Yorker makalesinden kaynaklanmaktadır; burada insansız hava araçlarının Ukrayna için oynadığı rol vurgulanarak “savaşın doğasını değiştirdiği” söylenmiştir. Şüphesiz aşırı vurgu. İtalyan araştırmacıların 2022’de çeşitli makalelerde gösterdiği gibi, çeşitli sahnelere bakıldığında şüphesiz önemli olan dronların savaşta tamamen devrim yarattığını söylemek doğru olmaz.
-Ancak Selçuk Bayraktar’ın önemi, Türkiye için giderek önemi artan bir varlık ve etki unsuru oluşturan ürünlerinin teknik yönleriyle pek bağlantılı değil. En önemlisi, Amerika Birleşik Devletleri’nde eğitim gören ve şirketini yenilemek ve bu Türkiye aşamasının önemli bir oyuncusu haline gelmek için ülkesine dönen bir girişimcinin oğlu olan havacılık mühendisinin dikkat çekici hikayesi.
“DENİZ KAPLUMBAĞASININ TÜRKÇE VERSİYONU”
-Selçuk Bayraktar, deniz kaplumbağasının Türkçe versiyonudur. MIT’de Eric Feron’la yaptığı tezden, anavatanının vicdansız bir teknolojik, jeopolitik ve askeri rönesansına militan bir bağlılığa geçti.
-Yönetici-girişimci ve güç adamı haline gelen, bir zamanlar kendisini ciddiye almayan askeri aygıtı kendi ürünlerine dönüştüren araştırmacı.
-En önemli eylemi ise havacılık ve teknoloji festivali olan Teknofest’in düzenlenmesiyle pedagojik olanıdır.
-Ürünlerini gösterme ve tanıtma fırsatı, ancak yalnızca bu değil. Bayraktar’a göre “Binlerce, yüzbinlerce çocuğun uçaklara dokunması ve bu işe tutku duyması gerekiyor.”
-Selçuk Bayraktar, gençlere sık sık yaptığı konuşmalarda, Türk tarihinin uçma tutkusuyla bağlantılı pek çok karakteriyle bir süreklilik çizgisi kuruyor. Bayraktar’ın mirasçısı hissettiği bilim adamları, girişimciler, havacılar: Geçmiş, Türk teknolojik gücü kırılmışken, şimdi -yine onun sayesinde, verdiği mesaj sayesinde- yeteneklerini ortaya çıkarabiliyor.
“BAYRAKTAR’IN HİKAYESİNE DİKKAT VE ENDİŞEYLE BAKMADAN AVRUPA’DA CİDDİ STRATEJİK ÖZERKLİKTEN SÖZ EDİLEMEZ”
-Belgesellerde, filmlerde, genç bir milletin onbinlerce genci, tarihinden ilham alıyor. Bu yolun nereye çıkacağını bilmiyoruz. Ancak Bayraktar’ın hikayesine dikkatle ve endişeyle bakmadan Avrupa’da ciddi bir “stratejik özerklik”ten söz edilemez.