Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı Orta Vadeli Program, iş dünyası tarafından memnuniyetle karşılandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan Orta Vadeli Program (OVP), iş dünyası tarafından memnuniyetle karşılandı. Sektör temsilcileri, OVP’nin istişare ile oluşturulduğunu, piyasanın duymak ve görmek istediği yol haritası olduğunu belirterek, memnuniyetlerini dile getirdiler.
BELİRSİZLİĞİ AZALTMA NOKTASINDA ÇOK ÖNEMLİ GÖRÜYORUZ
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Orta Vadeli Program’ı (OVP), belirsizliği azaltma noktasında son derece önemli gördüklerini belirterek, “Ekonomik aktiviteye ivme sağlamasını, öngörülebilirliği artırmasını bekliyoruz.” ifadesini kullandı.
Hisarcıklıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, 2024-2026 dönemini kapsayan OVP’yi değerlendirdi.
İş dünyasının geleceğe dair yol haritası beklentisi içinde bulunduğunu, bu anlamda OVP’nin önemli bir kazanım olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
“Ülkemize ve milletimize hayırlı olsun. Orta Vadeli Programı, belirsizliği azaltma noktasında son derece önemli görüyoruz. Ekonomik aktiviteye ivme sağlamasını, öngörülebilirliği artırmasını bekliyoruz.”
OVP’de iş ve yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik kamu-özel sektör birlikteliğiyle yeni çalışmaların yapılacak olmasına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, “Yeşil ve dijital dönüşüme odaklanılması, girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesinin hedeflenmesi kıymetlidir.” ifadelerini kullandı.
Hisarcıklıoğlu, OVP’nin temel amaçlarına ulaşmak için ortaya konan reformların öngörülen takvimlendirme çerçevesinde hayata geçirilmesini beklediklerine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Başta finansmana erişim olmak üzere iş dünyasının üretime ve yatırıma yönelik ihtiyaçlarının gözetilerek uygulanması da programın başarısını artıracaktır. Türkiye, inşallah bu süreçte kararlı bir şekilde hayata geçireceği değişim ve dönüşümle sürdürülebilir büyümeyi sağlayan, enflasyonunu kademeli olarak düşüren, makroekonomik ve finansal istikrarını güçlendiren, istihdamını artıran, daha rekabetçi ve daha yüksek katma değerli bir ekonomi haline gelecektir. Bizler de iş dünyası olarak ülkemizin hedefleri doğrultusunda tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”
PİYASANIN DUYMAK VE GÖRMEK İSTEDİĞİ BİR YOL HARİTASI ÇİZİLDİ
Üç yıllık OVP’nin piyasa beklentilerinin yönetilmesi için önemli bir çıpa vazifesi göreceğini belirten, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “OVP ile enflasyonla ilgili bozulan beklentilerin pozitif bir rotaya gireceği yeni bir dönem başladı. 2024-2026 dönemini kapsayan program ile ‘piyasanın duymak ve görmek istediği bir yol haritası’ çizildi.
OVP’de mali disiplin ve reel sektörün hassasiyetleri dengeli bir şekilde ele alınmış. Orta Vadeli Program ile bir yandan enflasyonu tek haneye düşürecek kararlı adımlar planlanırken, diğer yandan üretimi, ihracatı ve istihdamı destekleyecek selektif politikalar gündeme alınmış durumda. Sürdürülebilir ve kalıcı büyüme için yapısal reformlara odaklanılmasını isabetli buluyoruz. Hedeflerin gerçekçi ve tutarlı belirlenmiş olması piyasanın ufkunu netleştirecektir. İş dünyası olarak OVP’deki hedeflerde yeni yatırım planlarımızla yer alacağız.” dedi.
EN ÖNEMLİ BEKLENTİLERİMİZDEN BİRİ YAPISAL ADIMLAR
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan da şunları belirtti; “Önümüzdeki üç yılın (2024-2026) ekonomi dengelerini ortaya koyan ve çok önemli bulduğum OVP’ye bu çerçeveden baktığımızda; üretimin, sanayinin ve hepsinden önemlisi nitelikli üretimin öne çıkartılıyor olmasını değerli buluyorum. Çünkü nitelikli ve sürdürülebilir bir kalkınma, ekonomik büyüme hepimizin arzusu.
Bu kapsamda OVP’den en önemli beklentilerimizden biri de atılacak olan yapısal adımlardı. İşte bu noktada belirlenen yedi öncelikli yapısal alan olan; “Büyüme ve Ticaret, Beşeri Sermaye ve İstihdam, Fiyat İstikrarı ve Finansal istikrar, Kamu Maliyesi, Afet Yönetimi, Yeşil ve Dijital Dönüşüm, İş ve yatırım Ortamı” ile ilgili ciddi bir vizyonun belirlenmesini çok değerli bulduğumu ifade etmek istiyorum. Burada yerli üretimin desteklenerek, üretimimizin teknolojik dönüşümüne yönelik atılacak adımlar, Yeşil ve Dijital Dönüşüm ile Sürdürülebilirlik başlıklarını da sanayiciler olarak önemli buluyoruz.
OVP’nin gerçekçi bir yaklaşımla, işinin ehli, nitelikli bir ekiple geçmiş dönemlerden farklı olarak bu sefer kararlılıkla uygulanması ülkemizin aydınlık yarınları için son derece önemli. Belirsizliklerin giderek arttığı bir küresel süreçten geçiyoruz. Oysa üretim hayatında öngörü yapabilmenin önemi yadsınamaz. İşte bu noktada OVP’nin kararlılıkla uygulanacak olması öngörü yapmaya da değerli bir katkı yapacaktır.”
EKONOMİ VE TİCARETİMİZİN GELECEĞİNE POZİTİF KATKI
DEİK Başkanı Nail Olpak da şunları kaydetti; “Önümüzdeki 3 yılı kapsayan bu yeni yol haritasını da değerlendirdiğimizde, hazırlanan planın tüm çevrelere öngörülebilirlik sağlamasından dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz. Ayrıca programın ana hatlarına baktığımızda, Türk iş dünyası olarak hep dile getirdiğimiz istikrar ve güven ortamının sürdürülmesi adına da ekonomi ve ticaretimizin geleceğine pozitif katkı sunulacağının sinyallerini alıyoruz. Orta Vadeli Programlar, kamu kurumları için bağlayıcı bir nitelik gösterirken özel sektör için de yol gösterici özelliğe sahip. Bugün açıklanan OVP’nin de özel sektör için geleceği planlama açısından ufuk açıcı bir yol haritası olduğunu görüyoruz. İş dünyamızın fikirlerinin bu denli geniş kapsamda alınmasından mutluluk duyuyor ve görüşlerimizin yeni OVP’ye yansımış olmasını da sevindirici buluyoruz.
Kısa vadede en önemli konumuzun enflasyon ve cari açığı azaltarak makroekonomik istikrarın tesis edilmesi olduğunun bilincindeyiz. Bununla beraber orta vadede deprem bölgemizin yeniden kalkındırılması başta olmak üzere yapısal dönüşümlerle ekonomimizin rekabet gücünü artıracak, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı olarak uzun vadeli büyüme trendini destekleyecek politika tedbirlerinin alındığını görmek ve bu politikalarla sosyal adalet ve refahın güçlendirilmesi amaçları da son derece olumlu.
GERÇEKÇİ YAKLAŞIMLA HAZIRLANMIŞ
Rakamsal olarak baktığımızda da hem birbiriyle tutarlı hem de iş ve ekonomi dünyamızın tahminlerine paralel olduğuna şahit olduk ki bu da programın gerçekçi bir yaklaşımla hazırlandığının en önemli göstergesi. Önümüzdeki üç yıllık süreçte yapmamız gereken ise OVP çerçevesinde planlanan aksiyonların kararlı bir şekilde uygulanması ve takibinin yapılması olacaktır. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) olarak, biz de Türk iş dünyamız ve özel sektörümüz adına her zaman olduğu gibi üzerimize düşen her sorumluluğu eksiksiz şekilde yerine getirmek için küresel ölçekli çalışmalarımıza devam edeceğiz.”
İHRACAT VE İSTİHDAMA YÖNELİK HEDEFLER GERÇEKÇİ VE UYGUN
TİM Başkanı Mustafa Gültepe de şunları belirtti;
“Orta Vadeli Program (OVP) üç yıllık makro hedefleriyle öngörülebilirlik adına son derece önemliydi. Program, ortak akıl ve istişarenin bir ürünü. OVP hazırlık sürecinde TİM olarak paydaş kurumlar arasında yer aldık. OVP’yi 3 yıllık bir yol haritası olarak görüyoruz. Biz kendi bünyemizde düzenli olarak ihracatımızın geleceğine yönelik projeksiyon çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Programda ihracat odaklı sürdürülebilir bir büyüme iklimi oluşturulması ana başlıklar arasında yer alıyor. Açıklanan makro hedefler arasında özellikle ihracat ve istihdama yönelik hedefler gerçekçi ve uygun.
2023’te 255, 2024’te 267 , 2025’te 283 ve 2026’da 302 milyar dolarlık ihracat hedeflerimiz var. 115 bin ihracatçımızla bu hedeflere ulaşmak adına var gücümüzle çalışacağız. Hedefler biraz daha gayret etmemiz gerektiğini gösteriyor. Ayrıca fiyat istikrarı vurgusu da özellikle üretici ihracatçılarımız adına son derece önemliydi. Geçtiğimiz dönemde yüksek enflasyon sebebiyle üretim ve satış aşamalarında fiyat tutturmakta zorlandığımız günleri yaşadık. İnşallah önümüzdeki dönemde daha istikrarlı bir çizgide ilerleyecek ve bu sorunları aşacağız. Büyüme ve ticaret başlığında sanayide yerli üretim ve ürün bazlı teknolojik dönüşüm, lojistik altyapının güçlendirilmesi, sanayi alanlarının genişletilmesi, planlı tarımsal üretim, ticari anlaşmalarda derinleşme, hizmet ihracatının desteklenmesi konuları son derece önemli. Burada yapılacak nokta atışı hamlelerin ihracat süreçlerimizi kolaylaştıracağına inanıyorum.
Diğer yandan, yeşil ve dijital dönüşümü içeren ikiz dönüşümün programda vurgulanması son derece önemli. Yeşil Mutabakat noktasında takvim çok hızlı ilerliyor. Orta Vadeli Program tüm bu başlıklarda kapsamlı, geniş ve iyi planlanmış bir program.”
TAVİZSİZ UYGULANMASIYLA KAZANAN TÜRKİYE OLACAK
ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın’da “OVP ile nihai hedef belli; Enflasyonla mücadele. İlk etapta yüzde 65’lere varacak enflasyonu düşürmek, büyümede yüzme 5 bandını yakalamak, İhracatta ilk yıl 265, 2026 yılında 300 milyar dolar hedefi yakalamak, ithalatı 400 milyar dolarlarda dizginlemek, istihdama üç yıl içinde 1,5-2 milyon kişi arttırmak, 3 trilyona yakın deprem dolayısıyla oluşan bütçe açığını kapatmak. Bütün bunlar gösteriyor ki, ülke olarak kaynaklarımızı verimli bir şekilde yerinde kullanmamız son derece önemli. Bu nedenle OVP’yi son derece önemsiyor ve tek haneli enflasyon görmek istiyorsak tavizsiz uygulanması gerektiğini düşünüyoruz.
Piyasaları ikna edip edemeyeceğini ise daha detaylı bir inceleme sonrasında değerlendirebiliriz. Biz iş insanları için belirsizlik ortamının kalkması ve öngörülebilirliğin olması son derece önemli. OVP’de makroekonomik hedefler, öncelikler ve tedbirler net bir şekilde belirlenmiş. Ülkemizin mevcut ekonomik şartlarının dikkate alınarak ağırlıklı olarak, Büyüme ve cari açık denklemi, enflasyon ve deprem giderleri hariç mali disiplin, tasarruf üzerine yoğunlaşılmış. Şüphesiz mali politikalar, para politikaları, tasarruf, yapısal reformlar, istihdam gibi konulardaki planlamalar mali disiplinin devamına önemli katkılar sunacaktır. Programın taviz uygulanması ile kazanan Türkiye olacaktır.” dedi.