Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan Orta Vadeli Program ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel’in katıldığı toplantıda yerli ve yabancı haber ajanslarının temsilcilerinin Orta Vadeli Program’a (OVP) ilişkin soruları yanıtlandı.
Bayraktar, OVP’nin geneline bakıldığında enerjiyle alakalı üç temel noktaya hitap etmeye çalıştıklarını belirterek, enerjide sürdürülebilir bir arz güvenliğini sağlamak istediklerini söyledi.
Arz güvenliğini sürdürülebilir şekilde sağlamak için dışa bağımlılığı azaltmanın önemine işaret eden Bayraktar, 2053 karbon nötr bir ekonomi olma hedefi doğrultusunda yeşil dönüşümün en önemli unsurlar arasında yer aldığını aktardı.
Yenilenebilir enerjinin kullanımında daha agresif hedefler belirlediklerini aktaran Bayraktar, “Özellikle rüzgâr ve güneşte her yıl 5 bin megavatlık kurulu güçle önümüzdeki 12 yılı planladık. OVP’de ilgili yıllarda bu yatırımları yapmak istiyoruz. Elbette burada ulusal ve uluslararası yatırımcılar olacak. Körfez ziyaretimizin en önemli kapsam maddelerinden bir tanesi buydu. Ayrıca dışa bağımlılığı azaltma anlamında petrol ve doğal gaz arama ve üretim faaliyetlerinin hızlandırılması var.” değerlendirmesinde bulundu.
Bayraktar, Irak doğal gazının ve petrolünün Türkiye’ye gelmesinin, ülke olarak orada daha aktif rol alınmasının söz konusu olabileceğini ifade ederek, programda nükleer enerji ve madencilik konularındaki hedeflerin de yer aldığını söyledi.
“Bu yıl sonunda doğal gaz tüketimimiz 51 milyar metreküp olacak”
Türkiye’nin madenler ve yeraltı kaynaklar tarafında net ihracatçı konuma gelmek istediğini anlatan Bayraktar, “Bütün maden kaynaklarının uluslararası standartlarda ekonomiye kazandırılması hedefi ve programı var. Bunu sorumlu madencilik ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirmek, çevreyle uyumlu gerçekleştirmek istiyoruz. Devamında öncelikli sektörlere yönelik ticari ve ekonomik ilişkiler, Türkiye’nin bir enerji ve lojistik merkezi haline getirilmesi hedefi kapsamında derinleşip çeşitlendirilecektir.” ifadelerini kullandı.
Bayraktar, Trakya Doğalgaz Merkezi’ne ilişkin, “Türkiye, doğal gaz altyapısına yaptığı yatırımlarla Karadeniz doğal gazının tam anlamıyla üretime girmesiyle 2028’e kadar 150 milyar metreküp yıllık giriş kapasitesine sahip olacak.” dedi.
Bu yıl sonunda doğal gaz tüketiminin 51 milyar metreküp olacağını öngördüklerini dile getiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Onlarca farklı ülkeden kaynağın ülkemize geldiği bir altyapıya sahibiz. Doğal gaz depolamayla alakalı biraz daha kapasiteyi arttırma hedefimiz var. Önümüzdeki dönemde bunları bir araya getirdiğinizde doğal olarak Türkiye doğal gaz anlamında ticaret merkezi olmuş olacak. Trakya’da aslında daha fiziki doğal gaz merkezinden bahsediyoruz. Ataşehir’deki finans merkezinde, bunun ticaretinin yapıldığı ve Türkiye’de belki İstanbul Gaz Endeksi diyebileceğimiz doğal gaz referans fiyatının oluştuğu bir merkezden bahsediyoruz. Cumhurbaşkanımızın vizyonunda şu var: Özellikle depolama teknolojileri, yeni teknolojilerdeki kritik ve stratejik madenlerin de içinde olabileceği, Türkiye’nin daha güçlü olduğu madenlerin ilk etapta ticaretinin ve referans fiyatlamasının yapılacağı kapsamlı emtia borsası şeklinde bir hedef var.”
Bayraktar, Macaristan ile doğal gaz satış anlaşması imzaladıklarını anımsatarak, Türkiye’nin sınırı olmayan bir ülkeye de artık gaz satışı sevkiyatı yapabilir hale geldiğini kaydetti. Bulgaristan ile de böyle bir anlaşma olduğunu bildiren Bayraktar, kısa zaman sonra yeni bir anlaşmayı kamuoyuna duyuracaklarını sözlerine ekledi.
“Cari denge açığını azaltmak en büyük hedefimiz”
Ticaret Bakanı Ömer Bolat da ilerde bu OVP’nin “6 Eylül Programı” olarak anılabileceğine dikkati çekerek, Türkiye ekonomisinin artık OVP’de öngörülen hedefler, alınması gereken tedbirler ve reformlar çerçevesinde yoluna devam edeceğini söyledi.
Bolat, “Bu yıl ihracatta geçen yılın altında kalmayacağız. Bu plan çerçevesinde de gelecek yıl 267 milyar dolar, 2025’te 283 milyar dolar ve 2026’da 302 milyar dolar hedefine ulaşmak için bütün enstrümanlarımızı kullanacağız. İhracatın teşvik edilmesi ve daha da artırılması noktasında geleneksel, batı pazarlarındaki payımızı artırma yönünde uzak ülkelerde ve İslam ülkelerinde, Afrika’da, Asya’da yeni pazar şartlarını zorluyoruz. Bu çalışmalar olumlu meyvelerini veriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Cari denge açığını azaltılmanın en büyük hedefleri olduğunun altını çizen Bolat, ithalatta da proaktif bir dış ticaret politikası izleyeceklerini ve OVP’nin bu kapsamda başarılı bir yol haritası olacağını dile getirdi.
Geçen hafta Irak’ta çeşitli ziyaretlerde bulunduklarını hatırlatan Bolat, görüştüğü üst düzey yetkililerin Türkiye ile yakın çalışmak istediğini ifade ettiğini aktardı.
Bolat, Irak’taki imar faaliyetlerinin büyük kısmının Türk müteahhitler tarafından yapıldığını belirterek, şunları kaydetti:
“Piyasada Türk ürünlerinin bariz bir üstünlüğü var. Türkiye ve Çin ülkenin en büyük iki tedarikçisi konumunda bulunuyor. Yönlerinin Türkiye’ye doğru olduğunu ve gelecek süreçte hem ticarette hem inşaat faaliyetlerinde ciddi potansiyel bulunduğunu ve daha yakın çalışmak istediklerini söylediler. Faw Limanı’ndan başlayıp Ovaköy olarak belirledikleri ‘Kalkınma Yolu Projesi’ hem demir yolu hem kara yolu projesi. İlk keşifte bu 1200 kilometrelik demir yolu projesinin maliyeti 16 milyar dolar, kara yolu projesi için de 6 milyar dolar görünüyor. Bu 22 milyar dolarlık projede Türkiye’nin de hem ortak hem de yapımcı olarak yer almasını istiyorlar. Projeyi, körfezden, Türkiye üzerinden Avrupa’ya 3-4 günde kendi nakliyelerini ve transit nakliyatı ulaştırma gibi çok önemli bir kısaltılmış transit yol olarak görüp önemsiyorlar. Projenin çıkış ve ilerleme noktası Türkiye toprakları olduğu için de Türkiye ile ortaklık yapmak istiyorlar. Aslında Türkiye’nin gücü, etkisi ve algısı yurt dışında, burada hissedilen veya burada değerlendirilenin kat kat üzerinde.”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da politika ve eylemlerin OVP’nin önemli unsurlarından olduğunu vurgulayarak, “Büyüme başlığındaki 30 politika ve tedbirin 24’ü sanayi ve teknoloji alanıyla ilgili. Yüksek teknoloji yatırımlarının teşvik edilmesinden sanayi alanlarının lojistik bağlantılarını güçlendirilmesine, büyük ölçekli şirketlerin ve ana sanayinin tedarik zincirlerine, KOBİ’lerin eklemlenmesinin desteklenmesine, girişim ekosisteminin güçlendirilmesine, proje bazlı devlet desteklerinin teknoloji olarak sanayi hamlesi programlarının etkin şekilde kullanılmasına, AR-GE faaliyetlerine kadar, ayrıca diğer yatırım ortamı ve dijital dönüşüm başlıklarında da pek çok unsura kadar büyümeyi tarif ettiğimizi hatırlatmak isterim.” diye konuştu.
“Aktif istihdam politikalarımızı İşkur aracılığıyla hizmete sunacağız”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ise gelecek yıla yönelik asgari ücretin belirlenmesi sürecinde işçi ve işverenlerle aralık ayının ilk haftasında bir araya gelerek, gelecek yıla ait asgari ücretin belirlenmesi çalışmalarına başlayacaklarını duyurdu.
Kamu görevlilerine gelecek yıldan itibaren, enflasyon farkı da hesaba katıldığında ücret artışı sağlanacağını belirten Işıkhan, “Bakanlık olarak OVP doğrultusunda ülkemizin ekonomik anlamda büyümesi, ihracatının artırılması sürecinde üzerimize düşen en önemli görevlerden biri istihdam. İşverenlerin talepleri doğrultusunda piyasanın gerek duyduğu koşulları taşıyacak iş başı eğitim programlarımızı, mesleki iş gücünün yetiştirilmesi noktasında kendi aktif istihdam politikalarımızı İşkur aracılığıyla hizmete sunacağız. Türkiye ekonomisinin kalkınmasının bel kimliğini oluşturan istihdama katkıda bakanlık olarak üzerimize düşeni yapacağız.” ifadelerini kullandı.