Ev sahibi-kiracı anlaşmazlığı her geçen gün büyüyor. Ölüm ve hapishaneye kadar giden bir süreçle her iki taraf açısından kötü sonuçlanıyor. Hükümet birçok önlem alıyor. Fakat bu önlemler bir türlü karşılık bulamıyor.
Son olarak geçtiğimiz hafta Diyanet, Cuma hutbesinde ev sahibi-kiracı konusuna değindi. İmamlar, tarafların yaşadığı anlaşmazlığa dikkat çekerek İslami açıdan değerlendirmede bulundu. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan hutbe 81 il ve ilçede vatandaşa okundu.
İş ve ticaretin İslami açıdan uygun olması için bazı uyarılar içeren hutbede süreçle ilgili önemli bilgilendirmeler yapıldı. Hutbe şu şekilde okundu;
Haksız kazançtan, karaborsacılıktan, fırsatçılıktan, kul ve kamu hakkını ihlal etmekten uzak durur. Mümin bilir ki, inancımız ve geleneğimizde kazanç elde etmek için her yol mübah değildir. Daha çok kazanma hırsıyla insan onuru çiğnenemez. İnsanların zor durumda olmaları istismar edilemez. Bilgisizliği suistimal edilerek kişi zarara uğratılamaz, aldatılamaz.
“Mümin rızkına kimsenin hakkını bulaştıramaz. Kendisinin ve ailesinin boğazından haram lokma geçiremez. Mümin, daha fazla kazanç elde etmek için temel ihtiyaç maddelerini stoklayamaz. Arz talep dengesini bozarak bir malı değerinden fazlaya satamaz. İnsanların zorunlu ihtiyacı olan ev ve işyerini boş bırakıp fiyatları yükseltemez. Merhametli bir ev sahibi, kiracısının da bir aile geçindirdiğini unutmaz.
İnsaflı bir kiracı da kasıtlı olarak ev sahibini mağdur edemez. Sevgili Peygamberimiz’in hadis-i şerifine göre kimseye kasten zarar verilemez; zarara, zararla karşılık da verilemez. İslam’a göre bir kişinin canına, malına ve haysiyetine zarar vermek haramdır ve büyük günahlardandır.