Yabancı ekonomistler, TCMB politika faizi beklentilerini açıkladı. Merkez Bankası’nın perşembe günkü Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini 500 baz puan artırması beklenirken, 600 baz puanlık artırımın da seçenekler arasında yer alabileceği bekleniyor.
TCMB’nin enflasyonla mücadele kapsamında enflasyonun ana eğilimini geriletmek için sıkı para politikasına devam etmesi bekleniyor.
SOCIETE GENERALE: 600 PUAN ARTABİLİR
Societe Generale Baş Orta-Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika (CEEMEA) Stratejisti Marek Drimal, TCMB’nin eylül ayında politika faizinde büyük bir artış daha gerçekleştirebileceğini belirtti. Bu kez piyasanın yüzde 30 olan beklentisine kıyasla politika faizinin 600 baz puanlık artışla yüzde 31’e çıkarılabileceği öngörüsünde bulunan Drimal, Türkiye’de enflasyonun son aylarda yeniden canlanması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın enflasyon sorunuyla mücadeleye yönelik para politikası adımlarını onaylaması göz önünde bulundurulduğunda bankanın beklentilerin üzerine çıkabileceğini ifade etti.
Daha büyük bir artışın bile göz ardı edilemeyeceğini aktaran Drimal, “Bunun daha küçük bir artıştan daha muhtemel olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki aylarda daha da sıkılaşma bekleniyor ve yılın 4. çeyreğinde de 600 baz puanlık artış öngörüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
BLUEBAY: 500 PUAN ARTAR
Bluebay Varlık Yönetimi Gelişen Piyasalar Kıdemli Stratejisti Timothy Ash de TCMB’nin politika faizinde 500 baz puanlık artırıma gideceği öngörüsünde bulundu.
Bu arada TCMB Para Politikası Kurulu toplantısına ilişkin AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistler, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının (politika faizi) 500 baz puan artırılarak yüzde 30’a çekileceğini tahmin ediyor.
Geçen ay gerçekleştirilen PPK toplantısında politika faizi 750 baz puan artırılarak yüzde 17,50’den yüzde 25’e yükseltilmişti.
HSBC, TCMB FAİZ TAHMİNİNİ GÜNCELLEDİ
HSBC de, Türkiye’de politika faizi için yıl sonu tahminini güncelledi. HSBC CEEMEA Ekonomisti Melis Metiner’in hazırladığı raporda bankanın yıl sonu beklentisi yüzde 30’dan yüzde 32,5 seviyesine çıkarıldı.
Raporda Türkiye’nin yakın vadeli görünümünün son dört ayda önemli ölçüde iyileştiği, Merkez Bankası’ndaki yeni ekibin para ve makro ihtiyati politikaları sıkılaştırdığı ve daha önce uygulamaya konulan bazı düzenleyici tedbirleri gevşetmeye başladığı vurgulandı.
Temmuz ayında hükümetin büyük kısmı depremin yeniden inşasına yönelik olmak üzere artan harcamaları finanse etmek için katma değer, özel tüketim, gelir ve kurumlar vergisi oranlarında artış kararı aldığına dikkat çeken banka sonuç olarak bütçenin Temmuz ve Ağustos aylarında fazla verdiğini ve 12 aylık kümülatif açığın GSYH’nin yüzde 3’ünün altına indiğini hatırlattı.
Bankanın raporunda yeni ekonomi yönetiminin de her fırsatta politika yapımının ileriye dönük olarak daha rasyonel, şeffaf ve kurallara dayalı hale geleceğini vurguladığının altı çizildi.
Bu olumlu gelişmelere rağmen bankaya göre Türkiye’de riskler devam ediyor.
Banka raporunda Türkiye’deki dengesizliklerin (enflasyon, Döviz kaldıracı, döviz arzı, merkez bankası rezervleri) büyük olduğunu ve bunları çözmenin zorlu bir uyum süreci gerektireceğini ifade etti.
Banka yetkililerden gelen işaretlerin en azından önümüzdeki 12 ay boyunca çok daha kademeli ve dolayısıyla sınırlı bir ekonomik yeniden dengelenmeyi tercih ettiklerini gösterdiğini söyledi.
BÜYÜME BEKLENTİSİ KORUNDU, FAİZ BEKLENTİSİ DEĞİŞTİ
Bu değerlendirmelerin ardından banka 2023 büyümesini yüzde 4,4 olarak tahmin etmeye devam ettiğini açıkladı. 2024 GSYH büyüme tahmini ise yüzde 4,1’den yüzde 3,0’a düşürdü.
Banka para politikasının öncekine kıyasla biraz daha sıkılaştırılmasını ve politika faizinin bu yılın sonunda yüzde 32,5 olmasını bekliyor. Burada önceki beklenti yüzde 30 seviyesindeydi.
Banka 2023 için daha sınırlı bir bütçe açığı bekliyor. Ancak Mart ayında yapılacak yerel seçimlerle birlikte resmi harcama tahminlerinin 2024 yılında aşılabileceğini düşünüyor.
2023 ve 2024 yıllarında daha büyük cari işlemler açığı bekleyen banka, Türkiye’nin bir ödemeler dengesi krizinden kaçınması olasılığını önemli ölçüde arttığı görüşünde.