IMF ekonomistleri Türkiye ziyaretini tamamlayarak büyüme tahminlerini hafta sonu açıkladı.
Buna göre IMF Türkiye büyümesinin 2023’teki yüze 4’ten 2024’te yüzde 3,25’e yavaşlamasını tahmin ediyor. Fonun Türkiye cari açık/GSYH beklentisi 2024 için yaklaşık yüzde 3 seviyesinde. 2024 yıl sonu itibarıyla enflasyonun yüzde 46’ya gerilemesini bekleyen IMF bu yılın ise yüzde 69 enflasyonla tamamlanmasını öngörüyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaretin ardından hazırladığı raporda, seçimlerin ardından göreve gelen ekonomi yönetiminin politika değişikliğini memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi.
James P. Walsh liderliğindeki bir ekip, son ekonomik gelişmeleri, görünümü ve politikaları görüşmek üzere 25-29 Eylül 2023 tarihleri arasında Türkiye’yi ziyaret etmişti.
IMF’den Türkiye ziyaretiyle ilgili yayımlanan raporda, politika faizinin yükseltilmesi, vergilerin artırılması ve bazı finansal sektör önlemlerinin serbestleştirilmesi yönündeki son adımların, riskleri azalttığını ve yatırımcı güvenini artırdığını belirterek, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezerv pozisyonunun da iyileştirdiği ifade edildi.
IMF ekonomistlerinin Türkiye ziyareti sonrası hazırladıkları raporda yayımlanan tahminlere göre, IMF Türkiye büyümesinin 2023’teki yüzde 4’ten 2024’te yüzde 3,25’e yavaşlamasını öngördü.
Fonun Türkiye cari açık/GSYH beklentisi 2024 için yaklaşık yüzde 3 seviyesinde. 2024 yıl sonu itibarıyla enflasyonun yüzde 46’ya gerilemesini bekleyen IMF bu yılın ise yüzde 69 enflasyonla tamamlanmasını öngörüyor. IMF, tahminlerinin politika faizinin artırılması ve finansal sektörde bazı önlemlerin serbestleştirilmesini yansıttığını belirtti.
TEKNİK ANALİZLER
Politika faizinin yükseltilmesinin olumlu bulunduğu ve olumlu sonuçlar verdiği savunulan değerlendirmede, “Enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi için politika faizinin artırılmayı devam edilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun yanında para ve kredi piyasalarına fiyat işaretlerinin gücünü artırmak için, niceliksel önlemlere (makro ihtiyati tedbirler kastediliyor) daha az güvenilmesi gerekir. Bu uygulama piyasa fiyatlı bir getiri eğrisinin sabitlenmesine yardımcı olacaktır” denildi.
Yüksek politika faizinin piyasaların fonlarını daha verimli kullanması yoluyla TL’nin de destekleneceği, böylece döviz kuru kanalıyla (güçlü TL) enflasyonla mücadelenin desteklenmiş olacağı belirtildi. Yüksek faizlerin bankalara olan etkisinin halen yönetilebilir seviyede olduğu ancak bankaların kısa vadelere hazırlandıkları izlenimi alındığı vurgulandı.
IMF açıklamasında rezervlerin artırılması yönündeki politikanın anlaşılabilir olduğu ancak risk oluşturmadan “iyi fırsatlar değerlendirilerek” rezervin artırılması, alım yönünde müdahale yapılmaması gerektiği savunuldu.
IMF, ayrıca makro ihtiyati tedbirlerdeki gevşemenin olumlu olduğunu, daha ileri gidilebileceğini ancak liralaşma ve kur korumalı mevduat gibi tedbirlerdeki gevşemenin daha temkinli şekilde ilerlemesi gerekebileceğini, reel politika faizinin nötr seviyeyi geçmesinin beklenmesi gerekebileceğini vurguladı.