Güney Afrika’nın, İsrail’in 7 Ekim saldırılarından sonra Gazze’de yürüttüğü savaşta soykırım işlediği iddiasıyla açtığı davanın ön duruşmaları dün Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nda başladı.
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin, İsrail’in Gazze’deki eylemleriyle Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanı’nda (ICJ) açtığı davanın ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin duruşması başladı.
Duruşmanın ilk gününde Güney Afrika tarafı, İsrail’e yönelik suçlamalarını gerekçe ve dilleriyle Divan’a sundu.
Duruşma, Güney Afrika ve İsrail tarafından sadece bu dava için atanan ad hoc hakimlerin yeminleriyle başladı. Daha sonra Divan Başkatibi Philippe Gautier, Güney Afrika’nın ihtiyati tedbir taleplerini okudu.
Güney Afrika tarafı adına ilk söz alan bu ülkenin Hollanda Büyükelçisi Vusimuzi Madonsela, “Yaygın insan hakları ihlallerinin on yıllardır cezasız kalması İsrail’i cesaretlendirdi.” ifadesini kullandı.
Duruşmada Güney Afrika tarafını temsil eden hukukçular İsrail’e, Gazzelilere yönelik bilinçli eylemlerinin soykırım niyetini kanıtladığı suçlamasını yöneltti.
İsrail’in soykırımla suçlandığı davanın ilk duruşmasında Güney Afrika hukuk ekibi, AA foto muhabirlerinin Gazze’de çektiği fotoğrafları da kanıt olarak mahkeme heyetine gösterdi.
Güney Afrika’yı temsil eden avukatlardan Adila Hassim, soykırımın delillerinin başvuru dosyasında mevcut olduğunu ve BM kurumlarınca da tescil edildiğini belirterek, “(İsrail’in) Eylemleri, soykırım sonucunun çıkarılabileceği sistematik davranış kalıbı göstermektedir.” dedi.
İsrail’in öldürdüğü kişilerin sayısının “Gazze’de hiçbir yerin güvenli olmadığını” gösterdiğine dikkati çeken Hassim, Gazzelilerin bir kısmının, İsrail’in “güvenli koridor” ilan ettiği bölgelerde öldürüldüğünün altını çizdi.
Hassim, “İsrail, her bir bombanın kaç sivilin hayatına mal olacağının tam olarak bilincinde olarak benzersiz ve emsalsiz sayıda sivili öldürmüştür.” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan, İsrail’in Gazze’ye insani yardımları da “ısrarla” engellemeye devam ettiğini vurgulayan Hassim, Gazze’ye yeterli gıda, kıyafet ve hijyen malzemelerinin teslim edilemediğini, Gazzelilerin temiz suya erişimlerinin engellendiğini dile getirdi.
Hassim, soykırımın önceden ilan edilemeyeceğini ancak Uluslararası Adalet Divanının soykırımı tespit edebileceğini belirterek, Divan’dan ihtiyati tedbir kararı almasını istedi.
“Gazzelilerin yok edilmesi ve Gazze’nin tamamen yıkılması isteniyor”
Güney Afrika’yı temsil eden avukatlardan Tembeka Ngcukaitobi de Divan’ın, Güney Afrika’nın tedbir taleplerini kabul etmek için “soykırımın gerçekleştiğine” değil mevcut deliller ışığında “soykırım tehlikesinin varlığına” ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Ngcukaitobi, Güney Afrika’nın, İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere yönelik soykırım söylemine dikkati çekerek, 15 Birleşmiş Milletler (BM) Özel Raportörü ve 21 BM Çalışma Grubu üyesinin de Gazze’de yaşananların soykırım olduğu konusunda uyarıda bulunduğunu hatırlattı.
İsrail askeri yönetimi ve devlet görevlilerinin, soykırım niyetini açığa vuran açıklamalar yaptığını anımsatan Ngcukaitobi, bu kişilerin Gazzelilerin yok edilmesi ve Gazze’nin tamamen yıkılmasını istediklerini dile getirdiklerini anlattı.
İngiltere’de ana muhalefetteki İşçi Partisinin eski lideri Jeremy Corbyn de duruşmayı izleyenlerin arasında yer aldı.
Merkezi Hollanda’nın Lahey kentinde yer alan Divan’da tarafların hazır bulunduğu salonda halka açık yapılan duruşma canlı yayımlanıyor.
Uluslararası Adalet Divanı’nda konuşan avukat Ni Ghralaigh, “Kurbanların, dünyanın bir şeyler yapabileceği umuduyla canlı yayınladıkları, tarihteki ilk soykırım Gazze’de oldu.” dedi.
Talep edilen ihtiyati tedbirler
Güney Afrika, 29 Aralık’taki yazılı başvurusunda, mahkemeden İsrail aleyhine 9 ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesini talep etti.
Güney Afrika’nın istediği ihtiyati tedbirler arasında İsrail’in, Gazze’deki askeri operasyonları derhal durdurması, Filistinlilere yönelik soykırımın önlemesi için gerekli tedbirleri alması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönerek yeterli gıda, su, yakıt, tıbbi ve hijyen malzemeleri, barınak ve giysi dahil olmak üzere insani yardıma erişimlerini sağlaması, soykırıma karışanların cezalandırılmaları için gerekli adımları atması, soykırımın delillerini muhafaza etmesi ve verilen tedbirleri uyguladığına ilişkin Divan’a düzenli rapor sunması yer alıyor.
Uluslararası Adalet Divanı, Birleşmiş Milletler (BM) anlaşmaları ile uluslararası anlaşmalara konu sorunların çözümü konusunda BM yargı organı olarak görev yapıyor.
1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin 9. maddesi uyarınca, bir devletin sözleşmenin maddelerini ihlal etmesi durumunda, sözleşmeye taraf herhangi bir devlet, ihlalci devlet aleyhine ICJ’de dava açabiliyor.
Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’de işlediği fiillerle Soykırımın Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık’ta ICJ’de dava açarak İsrail aleyhine ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep etti.
Güney Afrika, durumun aciliyeti sebebiyle ICJ’den tedbir kararına hükmetmesini talep ederken duruşmaların tamamlanmasının ardından Divan, tarafların beyanlarını ve delillerini inceleyerek karar için müzakerelere başlıyor.
Kararının açıklanması için hakimleri bağlayan bir son tarih bulunmamakla birlikte, Divan’ın önce yargılamalarına bakıldığından soykırım gibi aciliyet gerektiren durumlarda bu sürenin birkaç hafta olduğu görülüyor.