Olası bir İstanbul depreminde yaratacağı ekonomik yıkımın 300 milyar doları bulabileceği ifade ediliyor.
Cumhuriyet’ten Jale Özgentürk’ün yazısından alıntı
Yüzyılın felaketi olarak tanımlanan Kahramanmaraş merkezli 10 ili sarsan depremin üzerinden bir hafta geçti. Tüm Türkiye’yi acıya boğan depremde hâlâ enkaz altında insanlar var…
Resmi rakamlara göre hayatını kaybedenlerin sayısı 31 bini aştı.
İstenildiği kadar algı çalışması yapılsın, on binlerce yurttaş göçük altında kaldı, sesini duyan olmadı…
“Sesimi duyan var mı?”
1999 yılında Gölcük merkezli depremin simgesi haline gelen bu sözler ise biz İstanbullara o günleri tekrar yaşattı. Eli kulağında beklenen büyük depremi de hatırlatarak…
İstanbul’da biliyoruz ki 22 yıl içinde deprem için hiçbir şey yapılmadı. Tehlike büyük. Zaman da kısıtlı.
Ne yapılmalı? Artık bu sorunun peşine düşmek gerek.
KAVGA DEĞİL UZLAŞI
Gölcük merkezli depremde en büyük hasarı alan ilçelerden biri olmuştu Avcılar. Depremin başlangıç noktasına en uzak noktada olmasına rağmen 270 kişi hayatını kaybetmiş, 1823 konut ve 326 işyeri yıkılmıştı. Binlerce konut ise hasarlıydı.
O hasarlı binaların sıvanıp, boyanıp içinde insanların oturmaya devam ettiğini ise yakın bir tanık olarak biliyorum.
Turan Hançerli, 2018 yılında Avcılar Belediye başkanı oldu. Adaylığının neredeyse tek vaadi de Avcılar’ı depreme dayanıklı hale getirmekti.
Gelir gelmez “Avcılar Modeli” adını verdiği kentsel dönüşüm planı ile işe başlayan Hançerli’ye ne zorluklarla karşılaştığını, ilçenin ne kadarını dönüştürebildiğini ve önerilerinin neler olduğunu sordum.
Depremzedelere destek için Hatay’da bulduğum Turan Hançerli, iki yıllık süreci zor ama başarılı olarak yorumluyor.
Göreve gelir gelmez ilk işi bölgede yapı stokunun durumunu tespit etmek olmuş. Ve o riskli binaların hiçbirinin yıkılmadığını görmüş.
Vatandaşla durumu paylaşmış. Sorunun ciddi olduğunu ev sahiplerine anlatan Hançerli, ardından 22 akademisyenle yol haritası hazırladığını söylüyor. Riskli yapıların dönüşümü için hazırladığı imar planı düzenlemesini kabul ettirmek için Meclis’te aylarca oturma eylemi yaptığını da hatırlatıyor.
Ancak 2020 sonunda çıkarabiliyor plan notunu.
Ondan sonra ise en önemli sorunun mali sorunlar olduğunu söylüyor Hançerli. Bunun için yoğun çaba harcayan Hançerli’nin kentsel dönüşüm konutlarına ilişkin inşaat taahhüt işlerinde KDV’nin yüzde 18’den yüzde 1’e düşürülmesi önerisi de kabul ediliyor.
Denizbank ve İş Bankası ile yaptığı anlaşma ile faiz indirimli kredi desteği sağlıyor ev sahiplerine. Bunların sonucunda gelinen noktayı şöyle anlatıyor:
– Avcılar’da şu an 1603 bina yıkılarak kentsel dönüşüme girdi. Burada yaşayan yaklaşık 50-60 bin civarında insan güvenli yuvalarına kavuştu.
– Modelimizin temelinde en önemli unsur uzlaşma. Kentsel dönüşümde yıkım demek kavga demektir. Avcılar bunu değiştirdi.
– Ancak bir süredir dönüşümü yapamıyoruz. Ekonomik kriz maliyetleri çok artırdı. İnşaat maliyetleri 250 bin liradan 800 bin liraya çıktı.
– Türkiye’de şu an 6 milyon 700 bin konut riskli. Doğru bir kentsel dönüşüm için üç unsur var. Uzlaşma, yerinde dönüşüm, gerçeği anlatma, samimi olmak. Ana ilke insan hayatını kurtarma olmalı.
300 MİLYAR DOLAR
Hançerli kentsel dönüşümün bir inşaat projesi değil milli güvenlik sorunu olduğunu söylüyor. Hükümet olmadan bu dönüşümün belediyeler eliyle başarılamayacağını da ekliyor.
Yanlış dönüşümün simgesi haline gelen Fikirtepe projesine 5 milyar dolar verildiğini hatırlatan Hançerli’nin önerisi şöyle:
“Kentsel dönüşüm yapılacak binaya sıfır faizli kredi verilmeli.”
İstanbul’da bir depremin yaratacağı mali yıkımın 300 milyar doları bulabileceği belirtiliyor.
Üç maymunu oynamaktan sıkılmadık mı?