Merkez Bankası PPK kasım faiz toplantısında faizi piyasa beklentileri dahilinde yüzde 50’de sabit bıraktı. Faiz karar metnindeki “güvercin” ton, faiz indirimi ihtimalini artırırken, verilen mesajlar temkinli adımlarla ilerleneceği sinyali verdi. Piyasa fiyatlamalarına referans olacak faiz kararı yanı sıra mevcut enflasyon görünümü ve TÜFE artışı kısa vadede fiyatlama davranışlarının hala risk oluşturabileceğini gösteriyor.
Zeynep Aktaş’ın Ekonomim’de yer alan piyasa analizinde TCMB’nin faiz kararı sonrası TL varlıkların önemine dikkat çekti. Ancak olası bir faiz indirimi için çoklu varlık yönetimi öne çıkmaya başlayacak.
Gıda, sağlık, telekomünikasyon öne çıkan sektörler
Büyüme endişeleri ve finansman maliyetlerindeki artış, hisse senedine yatırımda bulunacaklar için daha seçici bir yaklaşım gerektiriyor. Şirketlerin finansal güçlerini, düşük borçluluk oranlarını ve büyüme potansiyellerini değerlendirmek kritik bir öneme sahip. Defansif sektörler (gıda, sağlık, telekomünikasyon) ve güçlü FAVÖK marjına sahip şirketler bu dönemde daha fazla tercih ediliyor.
Fiyatlama davranışlarında riskler sürüyor
Ekim ayında açıklanan %48,58’lik yıllık enflasyon ve yüzde 2,88 aylık TÜFE artışı, kısa vadede fiyatlama davranışlarının hala risk oluşturabileceğini gösteriyor
Kararlı seyir risk primine yansıyor
TCMB’nin politikasındaki kararlılık ve enflasyon görünümündeki iyileşme sinyalleri, yatırımcılara uzun vadeli bir perspektifle hareket etme fırsatı sunuyor. Risk primi 256,07 seviyesinde. Faiz indirimi ihtimaline hazırlıklı olmak, dengeli portföyler oluşturmak ve doğru varlıklara odaklanmak, bu dönemde öne çıkan stratejiler arasında.