Morgan Stanley, finans sektörü hisse senetlerinin yatırımcılar tarafından hala yeterince takdir edilmediğini söylüyor.
Morgan Stanley, yatırımcıların ekonominin gücünden faydalanmayan defansif pozisyonlarda oyalandığını ve yatırım yapılmayan sektörlerdeki fırsatların henüz yeteri kadar görülmediğini öne sürüyor.
Finans sektörü fırsat sunuyor
Insider’dan Filip de Mott’un haberine göre, döngüsel hisse senetlerinde defansif hisse senetlerine göre ‘aşırı ağırlık’a geçen Morgan Stanley, finans grubunu özellikle cazip sektörler arasında tanımlıyor.
Morgan Stanley, finansallara net yatırımın 2010’a kadar uzanan tarihi bir veri serisinin en alt yüzde 15’lik diliminde olduğunu söylüyor ve diğer sektörlere kıyasla en hafif ağırlıkta sahip olunan sektör olduğunun altını çiziyor.
Destekleyici rüzgarlar
Bankanın baş yatırım sorumlusu ve baş ABD hisse senedi stratejisti Mike Wilson, finans sektörü hisse senetlerini yükseltebilecek bir dizi destekleyici rüzgar görüyor. Wilson, “Bizim görüşümüze göre, bu, geçen hafta aşırı ağırlığa yükselttiğimiz finansal sektörde fırsat anlamına geliyor” diyor ve destekleyici gelişmeleri “Toparlanan sermaye piyasaları faaliyeti, 2025’te daha iyi bir kredi büyüme ortamı, Basel Endgame teklifinin ardından geri alımlarda hızlanma ve cazip göreceli değerleme” diye belirtiyor.
Banka hisseleri de geçen ayki riskten kurtulmanın ardından, büyük sermayeli satıcıların faaliyet ortamları konusunda dikkatli olmalarını işaret etmeleri sonrası daha cazip değerlemelere sahip durumda. Morgan Stanley, bu zayıflığın yatırımcılar için kazanç sezonu beklentilerini düşürdüğünü ve büyük kredi verenlerin tahminleri aşmasını kolaylaştırdığını belirtiyor.
JPMorgan ve Wells Fargo, geçen hafta beklenenden iyi kazanç raporları yayınladıklarından beri sıçramış durumda. Her iki banka hisseleri de Cuma günkü açılıştan bu yana sırasıyla yüzde 3,8 ve yüzde 8,8 oranında değer kazandı.
Yumuşak büyüme senaryosu fiyatlanıyor
Wilson, buna rağmen piyasanın finansallara olan iştahının henüz sönük olduğunun altını çiziyor. Bu, Wilson’a göre banka hisseleriyle de sınırlı değil. Wilson, “Yatırımcılar diğer döngüsel sektörleri es geçiyor ve pozisyonlarını savunmacı ve kaliteli isimlere yoğunlaştırıyor” diyor.
Defansif sektörler olarak ise kamu hizmetleri, sağlık hizmetleri ve gayrimenkul, yüksek net maruziyete sahip dört sektör arasında yer alıyor.
Wilson, bunun yatırımcıların hala yumuşak büyüme senaryosuna kendilerini konumlandırdıklarını gösterdiğini savunuyor. Bu, gerçekten de son makroekonomik eğilimler ışığında daha az olası görünüyor.
İstihdam raporu belirleyici oldu
Morgan Stanley, geçen ayın sonlarında döngüsel hisseler ile defansif hisseler arasında nötr pozisyona geçse de, Eylül ayındaki istihdam raporunun Wall Street tahminlerini aşmasının ardından geçen hafta döngüsel hisselerdeki portföyünü artırdı.
Wilson, “Fed’in 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından özellikle istihdam raporu ve ISM Hizmetler Endeksi gibi birkaç önemli makro veri noktasının beklenenden daha iyi gelmesiyle döngüsel hisseler göreceli güç göstermeye başladı” diye yazıyor.
Aynı zamanda, faiz oranları-piyasa getirileri yükseliyor ve bu da büyüme endişelerinin azaldığını gösteriyor. Notta, sanayi, finans ve enerji gibi döngüsel hisselerin getiriler yükseldiğinde yükseldiği, defansif hisselerin ise daha yüksek faiz oranlarıyla negatif korelasyona sahip olduğu belirtiliyor.