Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan BRICS bloğu, küresel petrol pazarında önemli bir oyuncu olarak ortaya çıktı. Son gelişmeler, BRICS ülkelerinin dünya petrol arzının önemli bir bölümünü toplu olarak kontrol ettiğini göstermektedir.
En son veriler itibariyle, BRICS ülkeleri küresel petrol pazarının %47’sinden fazlasını elinde tutuyor ve enerji sektöründeki artan etkilerinin altını çiziyor.
Buna karşılık, küresel jeopolitik ve enerjide önemli bir oyuncu olan Amerika Birleşik Devletleri, dünya petrol piyasasının sadece %2,1’ini oluşturan nispeten mütevazı bir paya sahiptir. Güç dengesindeki bu değişim, küresel enerji dinamikleri ve jeopolitik ilişkiler üzerindeki etkileri hakkında soruları gündeme getiriyor.
Çarşamba günü, Suudi Arabistan’ın BRICS ittifakına resmi girişini işaret etti ve bu da onu bunu yapan ilk büyük petrol üreten ülke haline getirdi. BRICS, şu anda küresel petrol üretiminin yaklaşık %50’sini düzenleyen Suudi Arabistan’ın eklenmesiyle güçte bir değişim başlattı.
Gelişme, BRICS ülkelerine kıyasla ihmal edilebilir miktarda ham petrole sahip olan Amerika Birleşik Devletleri’nin beklentilerini tehlil ediyor. Riskler son derece yüksek; BRICS enerji ödemeleri için yerel para birimlerini kabul etmeye başlarsa ABD doları düşecek.
Amerika Birleşik Devletleri şu anda dünya petrolünün sadece %2,1’ine sahipken, BRICS ittifakı %47’sini kontrol ediyor. Gelişmekte olan ülkelerden yerel para birimlerinde ödeme yapılması gerekiyorsa, ABD doları ciddi şekilde etkilenecektir.
Suudi Arabistan küresel petrol üretiminin %17“sine, Rusya %12”sine, İran %9,5’e, Birleşik Arap Emirlikleri %5,9’a, Çin’e %1, Brezilya’ya %1’e ve Hindistan’a %0,3’e sahip. Bu, toplamı %47’lik bir hakimiyeti getiriyor.