TBMM Genel Kurulu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yemin töreni için toplandı.
Genel Kurul, Geçici TBMM Başkanı, MHP Genel Başkanı ve Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli başkanlığında açıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suat Pamukçu eşliğinde, TBMM Başkanı ve Başkanlık Divanı üyelerinin salona girdiği, Divan arkasındaki kapıdan salona girdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, AK Parti ve MHP milletvekilleri ile salondaki davetliler uzunca bir süre ayakta alkışladı
Tutanağı Devlet Bahçeli’den teslim aldı
Recep Tayyip Erdoğan, Başkanlık Divanı’nda, Cumhurbaşkanı seçildiğine dair tutanağı Devlet Bahçeli’den teslim aldı ve ant içmek için hitabet kürsüsüne geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yemini yaptı:
“Cumhurbaşkanı sıfatıyla; devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine ant içerim.”
Devlet Bahçeli’nin İstiklal Marşı’nın okunacağını belirtmesi ile birlikte İstiklal Marşı okundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra ailesine ve Genel Kurula el sallayarak, Başkanlık Divanı’nın arkasındaki kapıdan, Suat Pamukçu eşliğinde salondan ayrıldı.
TBMM Geçici Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Başkanı seçimi için 7 Haziran Çarşamba saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Anıtkabir’de
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Misak-ı Milli Kulesi’nde Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir Özel Defteri’ne yazdıkları şu şekilde:
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin güven oyu aldığı bu seçimlerin, milletimizin önünde yeni bir dönemin kapılarını açtığına inanıyoruz. Önümüzdeki 5 yıl boyunca Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmek için canla, başla çalışmayı sürdüreceğiz. 12. Cumhurbaşkanı olarak milletimizin ebedi ve ezeli kardeşliğine sahip çıkmaya, ülkemizi büyütmeye, devletimizi yüceltmeye devam edeceğiz.”
Külliye’de gerçekleşen tarihi tören
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 21 devlet başkanının hazır bulunduğu törene Cumhurbaşkanı Erdoğan, 101 pare top atışı eşliğinde giriş yaptı. Hava, Kara ve Deniz Kuvvetleri Komutanlıklarına bağlı ordu karargahlarında da 101 pare top atışı gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anıtkabir ziyaretinin sonrasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne dönüşte Atlı Tören Birliği tarafından karşılandı.
Atlı Tören Birliği Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin A Kapısı’na kadar eşlik etti.
Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni için Külliye ‘ye geçen Erdoğan devlet ve hükümet başkanları ve uluslararası teşkilatların başkanlarını ağırladı
Törende, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Cumhurbaşkanlığı Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Armoni Mızıkası, TSK Mehteran Takımı ile TSK Tarihi Birlik de yöresel kıyafetleriyle hazır bulundu.
“Yanımızda duranların desteğini hiçbir zaman unutmayacağız”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Konuşmasına kendisini dinleyenleri selamlayarak başladı. Erdoğan, katılımcıları, bu tarihi tören sebebiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, milletin evinde, 15 Temmuz gecesi gazilikle şereflenen mekânda ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Törene katılım sağlayanlara teşekkür eden Erdoğan, “Rabb’ime, bizlere bir 5 sene daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme imkanı verdiği için hamdediyorum. Oylarıyla destek ve teveccühleriyle buna vesile olan aziz milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Bizleri, bir kez daha Cumhurbaşkanlığı makamına layık gören 27 milyon 835 bin kardeşimin hepsine tek tek teşekkürlerimi sunuyorum.” diye konuşmasına devam etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasinin gücüne güç katan tüm vatandaşları tebrik ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kilometrelerce yol katederek, kimi zaman saatlerce sıra bekleyerek, anavatanlarına karşı vatandaşlık görevlerini yerine getiren yurt dışındaki gurbetçilerimizi özellikle tebrik etmek istiyorum. 6 Şubat’ta asrın felaketini yaşadıkları, sırf oy tercihlerinden dolayı son iki haftada sayısız hakarete maruz kaldıkları halde iradelerine sahip çıkan depremzedelerimize buradan bir kez daha saygılarımı sunuyorum. Bu seçimlerde, sadece yurt içi ve yurt dışında yaşayan kendi insanımızın desteğini almadık. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanında umutlarını ülkemize bağlamış 100 milyonlarca mazlum ve mahzun gönlün de duasını aldık. ‘Türkiye’ deyince gözleri parlayan, gözyaşı döken, bizimle sevinip bizimle üzülen tüm kardeşlerime şükranlarımı ifade ediyorum.
Seçimlere müteakip arayarak sevincimizi paylaşan devlet ve hükümet başkanlarına teşekkürlerimi sunuyorum. Bu süreçte yanımızda duranların desteğini hiçbir zaman unutmayacağız. 28 Mayıs gecesi ülkemizle birlikte Afrika’dan Asya’ya gönül coğrafyamızın tamamında sokaklara taşan o muhteşem sevgi selini unutmayacağız. Tüm bunlarla birlikte dergi kapakları üzerinden milli iradeye müdahale girişimlerini de unutmayacağız. Şahsımız nezdinde Türkiye’ye yönelik bu büyük sevdanın hakkını en güzel şekilde vermeye çalışacağız. Rabb’im, bizi milletimize ve dostlarımıza mahcup etmesin diyorum.”
Erdoğan, 14 Mayıs’ta seçimlerin Meclisle ilgili boyutunu Cumhur İttifakı olarak 323 milletvekiliyle başarıyla tamamladıklarını dile getirdi.
“Kimsenin inancına, oyunun rengine bakmadık”
Cumhurbaşkanı Seçiminin, ikinci tura kaldığını hatırlatan Erdoğan, “28 Mayıs’ta milletimiz, 0,50 oy oranıyla yarım bıraktığı işi tamamlamak için yeniden sandıklara gitti. İlk tur seçimlerinde katılım oranımız yüzde 87’yi aşmıştı. İkinci turda da yine yüzde 85’i bulan rekor bir katılım seviyesine ulaştık.” dedi.
“Bu ulvi görevin, uğruna ve yoluna ömrümü adadığım milletime, gönül coğrafyamızın her yanına ve insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. Aziz milletimizin şahsımıza, partimize ve ittifakımıza olan güvenini inşallah boşa çıkarmayacağız. ‘Aşkınan çalışan yorulmaz.’ diyerek, Türkiye için eser ve hizmet üretmeye devam edeceğiz. Hangi siyasi görüşe, kökene, meşrep ve mezhebe mensup olursa olsun, 85 milyonun tamamını bağrımıza basacağız. 21 yıllık iktidarlarımız döneminde bu hassasiyetimizi hep muhafaza ettik. Hizmet götürürken kimsenin inancına, oyunun rengine bakmadık.
Bölgecilik, particilik veya ayrımcılık hiçbir zaman yapmadık. Şeyh Edebali gibi ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.’ dedik. Yunus Emre gibi ‘Yaratılanı severim Yaradan’dan ötürü.’ dedik. Ahmedi Hani gibi ‘İnsan, en büyük kalemin çizdiği nakıştır.’ dedik. Bugün de aynı hikmet ışığının izinden gidiyoruz. Bugün de aynı idealleri, aynı ilkeleri savunuyoruz. Bugün de tüm Türkiye’ye, Hacı Bektaş’ın, Yunus Emre’nin, Pir Sultan’ın, Mevlâna’nın, Ahmedi Hani’nin sevgi diliyle sesleniyoruz. Nefreti, öfkeyi, husumeti öne çıkaran değil, muhabbeti, hoşgörüyü, kardeşliği, kucaklaşmayı yücelten bir anlayışla hareket ediyoruz. ‘Gelin canlar bir olalım, sevelim, sevilelim.’ diyoruz. Bu samimi çağrımızın, bütün renkleri, zenginlikleri ve farklılıklarıyla 85 milyonun tamamında makes bulacağına yürekten inanıyorum.”
“Eski defterleri karıştırmanın hiçbir faydası yok”
“Türkiye’nin, 85 milyonun tüm fertlerinin tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi birbirine kenetlenmesine ihtiyacı var. Türkiye’nin, birliğe ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Millet olarak, bu güçlü birlikteliği yeniden tesis etmemiz gerekiyor.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Seçim dönemi, 28 Mayıs gecesi itibarıyla artık sona ermiştir. Milli irade sandıkta iki kez tecelli etmiş, millet kesin kararını vermiştir. Türkiye, sandıkların kapanması ve sonuçların açıklanmasıyla artık yeni bir yola girmiştir. Allah’ın izniyle Türkiye Yüzyılı başlamış, ülkemizin şahlanış döneminin kapıları aralanmıştır. İnşallah bu akşam yeni Kabinemizi açıklayacağım ve yeni Kabinemizle birlikte de Türkiye Yüzyılı’nı nakış nakış işlemeye devam edeceğiz. Gecikmeden salı günü ilk Kabine toplantımızı yapacağız. Seçim gündemine takılıp kalmak, Türkiye’ye patinaj yaptırmak demektir. Müflis tüccar misali sürekli eski defterleri karıştırmanın, ülkeye de millete de hiçbir faydası yoktur. Hep birlikte önümüze bakmalı, geleceğe odaklanmalı, artık ‘yeni şeyler’ söylemenin mücadelesini vermeliyiz. Geçmişten, geçmişteki hatalardan ders çıkartarak, istikbali inşa etmenin gayretinde olmalıyız.
Biz, seçimler sonrasında iç muhasebesini yapan, kendini yenilemeyi, güncellemeyi başaran bir geleneğe sahibiz. Eksiklerimizi gidererek, hatalarımızı düzelterek, güçlü yanlarımızı daha da tahkim ederek bugünlere geldik. Her seçim sonrasında yeni bir sayfa açtık. Rövanş peşinde, hesaplaşma peşinde koşmadık. Haksızlığa uğrasak da hakka girenlerden olmadık. Yalanlara, iftiralara maruz kalsak da adaletten asla sapmadık. Kendi seçmenimizle birlikte bize oy vermeyenlerle de muhabbetin diliyle konuştuk.”
Kendi küçük hesaplarının peşine düştüler
17seçimin hiçbirinde muhalefetten böyle bir tavır görmediklerini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
“En büyük sıkıntımız zaten ülkemizde bu noktada gerçekten gayretli bir muhalefetin olmayışıdır. Eski alışkanlıklarını terk etmeye maalesef yanaşmadılar. Milletin maslahatı yerine kendi küçük hesaplarının peşine düştüler. Samimi bir özeleştiri yapmaktan ziyade hatayı, kusuru, başarısızlıklarının sebeplerini vatandaşta aradılar. Hemen her seçim sonrasında musafahalaşmak için uzattığımız eli, hep sıkılı yumruklarla karşıladılar. Bu sefer, farklı bir tavır sergilemelerini ümit ediyoruz.
”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti;
“Türk demokrasisinin selameti açısından muhalefetin de mesuliyet bilinciyle hareket etmesini bekliyoruz. Muhalefetin milli iradeyle barışmasını istiyoruz.
Cumhuriyetin 100. yılında Türkiye’nin bir büyük kucaklaşmaya ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. 81 vilayetimizde kardeşlik seferberliği başlatmaya davet ediyorum.
Gün, bir olma, beraber olma, bin yıllık kardeşliğimizi perçinleme günüdür. Gün, evlatlarımızın aydınlık yarınlarına sahip çıkma günüdür.
Gelin seçim dönemindeki kırgınlıkları bir tarafa koyalım. Küslük olmuşsa barışmanın yolunu bulalım. Hep beraber Türkiye Yüzyılının inşasına omuz verelim.
Demokrasimizi, darbe ürünü mevcut anayasadan kurtararak, özgürlükçü, sivil ve kuşatıcı bir anayasayla güçlendireceğiz.
Gazi Mustafa Kemal’in ‘yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesini pratiğe dökmekte kararlıyız. Bunu insani diplomasinin etki alanını genişleterek yapacağız.
Seçim meydanlarında halkımıza verdiğimiz sözlerin takipçisi olacağız. Son 21 yıldır olduğu gibi neyi vadetmişsek, inşallah tek tek gerçeğe dönüştüreceğiz.
5 sene boyunca Türkiye Cumhuriyeti’nin şanını ve şerefini korumak, itibarını artırmak, adını dünyada yüceltmek için bütün gücümüzle çalışmaya söz veriyoruz.
Gayret bizden tevfik Allah’tandır inancıyla bugünden itibaren Türkiye Yüzyılının inşası için bismillah diyoruz.”
Külliye’deki tören Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın yaptığı dua ile son buldu.