Demir çelik endüstrisi, Türkiye’nin savunma sanayindeki ilerlemesine yönelik önemli adımlar atmaya devam ediyor.
Demir çelik endüstrisine ilk adımı 2006’daki ERDEMİR satın almasıyla atan OYAK, savunma sanayinin gelişiminden ilham alan grupların başında geliyor. OYAK yönetimi, zırh çeliğinden sonra denizaltı inşa çeliği üretimine de soyundu. OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, “İç pazarın, Türk savunma sanayinin taleplerinde tüm gücümüzle devredeyiz. Ayrıca ihracatta da önemli mesafeler alacağız” diyor.
Türkiye’de uygulama şansı bulan yerli savaş gemisi inşaası fikri, 1996 yılında ortaya atıldı. Kurum yönetimleri bir araya geldi, fikirler tartışıldı, değerlendirmeler ortaya kondu. Çıkan projeye, milli ve gemi kelimelerinden türetilen MİLGEM Projesi ismi verildi. İlk fikrin ardından yürütülen süreç neticesinde Savunma Sanayi İcra Komitesi kararıyla Deniz Kuvvetleri ihtiyacı olan 12 adet korvet tipi 53 gemi tasarım ve inşa faaliyetlerine 2000 yılında başlandı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Savunma Sanayii Başkanlığı iş birliğiyle başarıyla yürütülen MİLGEM Projesi kapsamındaki ilk gemi (Heybeliada) 2008 yılında, ikincisi ise (Büyükada) 2010 yılında denize indirildi. Sonra devamı geldi. İlk Türk savaş gemisi ünvanlı Heybeliada korveti ile dünyada savaş gemisi tasarlayıp inşa edebilen 10 ülke arasına giren Türkiye, artık savaş gemisi ihracatında da söz sahibi konumda bulunuyor. Sırada şimdi milli denizaltı projesi var. MİLGEM’in ardından devreye alınan MİLDEN (Milli Denizaltı) Projesi kapsamında da inşa faaliyetleri başladı. MİLDEN Programı, Gölcük Tersanesi Komutanlığı tarafından yürütülecek.
Almanya ile ortaklaşa yürütülen Yeni Tip Denizaltı Projesi’nin ardından Türkiye, MİLDEN Projesi kapsamında kendi milli denizaltılarını inşa etmeyi hedefliyor. Yeni Tip Denizaltı Projesi kapsamında Gölcük Tersanesi Komutanlığı’nda 6 adet Type-214TN tipi Reis Sınıfı denizaltının inşa faaliyetleri tüm hızıyla sürüyor. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre MİLDEN Projesi kapsamında ‘Test Bloğu’nun inşa edilmesi faaliyetlerine 2023 yılında, inşa faaliyetlerine ise 2025 yılı içerisinde başlanılması planlanıyor. İlk MİLDEN denizaltısının, 2030’dan önce Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilmesi bekleniyor.
Savunma sanayi sektörü şirketlerin önünü açıyor
Cumhuriyetimizin referans projelerinin tanıtıldığı Türkiye Yüzyılı sitesinde, MİLGEM Projesi’nde bugün gelinen durum itibariyle gemi inşa ve donatımında kullanılan malzeme, cihaz ve sistemler değer olarak yüzde 70 oranında yerli sanayi imkanları ile karşılandığı açıklamasına yer veriliyor. Bu oranın kalem bazında yüzde 80’lere ulaştığı kaydediliyor. Açıklamadan öğreniyoruz ki küçük boyutlu alımlar için 212 firma ile çalışma yürütülürken, hizmet ve materyal tedariki konusunda özel sektör sanayicisi ile toplam 75 firma ile sözleşme yapılmış ve 9 bin 200 kalem malzeme tedariki sağlanmış. Açıklamada, “Proje ile denizaltı savunma harbi ve açık deniz devriye görevlerini icra edebilen yerli Türk savaş gemisi geliştirilmesi amaçlanmıştır” görüşlerine yer veriliyor.
Uygulamalardan ve çizilen çerçevelerden görüyoruz ki yetenekli kurumların önderliğinde başlatılan vizyon projelerindeki başarı, yeni yatırımların da önünü açıyor. Yatırım iklimi sağlayarak girişimciyi cesaretlendiriyor, üretim havzalarının oluşmasına vesile oluyor.
Yukarıda kısaca bahsini geçirdiğim gelişmelerin, irili ufaklı binlerce şirkete olduğu kadar tamamlayıcı mesleki emeklilik sistemini Türkiye’de başarıyla uygulayan OYAK Grubu’na da ilham verdiği bir gerçek. 1961 yılında kurulan Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK), ilk iştirak yatırımını 1962’de (Goodyear ortaklığı) yapmasına karşın, demir çelik endüstrisiyle tanışmasını 2006 yılındaki ERDEMİR satın almasıyla yaptı.
O tarihten bu yana ERDEMİR ile ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan OYAK, çelik endüstrisinde kazandığı deneyimini yakın zamanda daha yüksek katma değerli ürün yatırımlarına aktardı.
Isıl işlem çelik üretimi konusunda uzmanlaşmış Finlandiyalı Miilux OY’un çoğunluk hisselerinin 2019’un Şubat ayında satın alınması, OYAK’ı bu endüstride farklı bir yere koyma adına atılmış önemli bir hamleydi. OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem’in stratejik önemine dikkat çektiği yüzde 100 hissedarı Miilux OY olan Miilux Yüksek Mukavemetli Çelik Üretim A.Ş. (Miilux), 28 Mayıs 2019’da Manisa OSB’de ısıl işlem çelikleri üretmek üzere faaliyete geçti. Yatırım, OYAK için olduğu kadar Türkiye için de bir vizyon projesi oldu. Yüksek mukavemetli ısıl işlem çelik üretimi alanında Türkiye’nin dışa bağımlılığını kaldırmayı hedefleyen Miilux OY tarafından üretilen çelikler, başta savunma sanayii olmak üzere madencilik, iş makinaları, yapı vb. sektörlerde kullanılıyor. Süleyman Savaş Erdem’in verdiği bilgiye göre bir zırhlı araçta yerli zırh kullanımının yerlilik oranını yaklaşık yüzde 8 ilâ 10 arasında artırabilmesi, zırh çeliği üreticisi Miilux OY’un savunma sanayinin yerlilik oranının artırılması ve bağımsızlığı açısından önemini ortaya koyuyor.
Türkiye’de kurulu tesisi ile zırh çeliği ihtiyacının tamamını karşılayabilecek kapasiteye sahip olan Miilux OY, gerektiğinde diğer tesislerinden takviye yapma olanağından da güç alıyor. Miilux OY’nun, Finlandiya ve Polonya fabrikalarında da zırh çeliği ve aşınmaya dayanıklı çelik üretimi gerçekleştiriyor. Komponent olarak üretimlerde uzmanlaşmış bir ekibe ve makine parkuruna sahip olan Finlandiya fabrikası ile madencilik sektöründe kullanılan aşınmaya dayanıklı çelik grubunda aktif olarak faaliyet gösteren Polonya fabrikasının toplam yıllık üretim kapasitesi 24 bin ton. Zırh çeliği üretimi gerçekleştiren 14 bin ton kapasiteli Manisa fabrikası ile birlikte Miilux OY’un toplam kapasitesi 38 bin tona ulaşıyor.
Zırh çeliğinde söz sahibi 5 ülkeden biri Türkiye oldu
Dünyada zırh çeliği deyince akla İsveç, Fransa, Finlandiya ve Avustralya geliyor. Zırh çeliği pazarını bu ülkeler kontrol ediyor. Türkiye’de de 30 yılı aşkın süredir zırh çeliği üretimi konusunda defalarca harekete geçildi. Dışa bağımlılığın bitirilmesi konusunda Savunma Sanayii Başkanlığı ve üretici firmaların taleplerini karşılayabilmek amacıyla stratejik bir karar alarak elini taşın altına koyan OYAK Grubu oldu. Miilux OY’un, dünyada örneğine az rastlanılan simülasyon merkezi sayesinde, geçmişte zırh geliştirmek için gerekli olan en az 300 ton dökme zorunluluğunu 300 kiloya düşürerek büyük bir kazanç elde edildi. Söz konusu ürün Altay tankından tüm zırhlı araçlara kadar geniş bir yelpazede kullanılıyor. Miilux OY, Türkiye’nin zırh çeliği ihtiyacının yaklaşık yüzde 90’ını karşılamayı hedefliyor. Miilux OY, zırh çeliği nin zirvesi kabul edilen denizaltı inşa çeliğini de yerli imkanlarla üretmek için çalışıyor. Miilux OY’un yakın zamanda savunma sanayiine sunmayı hedeflediği HY- 80, HY- 100 ve HY- 130 kalitelerindeki ürünlerin saha testlerini başarıyla sürüyor. Miilux OY, dünyada sadece iki ülke tarafından üretilebilen denizaltı inşa çeliğini yerli imkanlarla üreterek, Türkiye savunma sanayii için stratejik bir adım daha atacak.
Miilux OY’un vizyoner yönetimi ve yetenekli çalışma ekiplerinin titizlikle mesai yürüttüğü zırh çeliği ve denizaltı çeliği, Türk savunma sanayisinin en temel ihtiyaçlarını giderdiği gibi önemli bir ihraç kanalının da devreye alınmasını sağlayacak.