Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz artışı sonrasında iş dünyasından ilk yorumlar gelmeye başladı. İş dünyası bu kararı pozitif karşıladı.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun 2 yıl 3 ayın ardından faizi yüzde 8’den yüzde 15’e yükseltmesine iş dünyasından olumlu tepkiler geldi. İş dünyası temsilcileri kararı değerli bulduklarını belirtirken, ‘faiz kararı para politikası refleksimizi güçlendirdi’ yorumunda bulundu.
KARARI DEĞERLİ BULUYORUZ
Twitter hesabından açıklamalarda bulunan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, TCMB’nin faiz artış kararını finansal istikrarın oluşmasına ve istikrarlı bir şekilde sürdürülmesine dönük atılmış bir adım olarak gördüklerini açıkladı.
Bahçıvan kararla ilgili şu yorumları yaptı:
Sanayiciler olarak çok önemsediğimiz finansal istikrar, zorlu küresel ekonomik ortamda biz sanayicilere yatırım ve üretimde öngörüde bulunma imkanını veren en değerli konudur.
Bu nedenle bugün Merkez Bankamız tarafından alınmış olan faiz arttırım kararını, Türkiye ekonomisinin önündeki birçok fırsatları tamamlayıcı unsur olarak gördüğümüz finansal istikrarın oluşmasına ve istikrarlı bir şekilde sürdürülmesine dönük atılmış bir adım olarak görüyoruz.
Merkez Bankamızın bugünkü kararını, ülkemizin en acil ekonomik sorunu haline gelen enflasyonla mücadelenin de kararlılıkla sürdürüleceğine yönelik verilen bir mesaj olarak değerlendiriyor ve değerli buluyoruz.
FAİZ KARARI PARA POLİTİKASI REFLEKSİMİZİ GÜÇLENDİRDİ
İTO Başkanı Şekib Avdagiç de faiz kararının para politikası refleksini güçlendirdiğini ifade etti.
Twitter hesabından açıklama yapan Avdagiç, “TCMB’nin politika faizini piyasayı yansıtacak bir seviyeye çıkarma kararını, makul ve normal karşılıyoruz. Bununla birlikte faiz, kur, enflasyon üçlüsü ne kadar önemliyse üretim, istihdam ve ihracat üçlüsü de en az o kadar önemlidir, feragat edemeyiz.
Faiz kararı para politikası refleksimizi güçlendirirken, bize göre şimdi önemli olan bankaların kredi süreçlerinin rutinine dönmesi. Parasal sıkılaştırma, üretim bantlarını yavaşlatmamalı. Politika faizi seviyesi, üretim ve ticarete yönelik bir dizi tedbirle desteklenmeli.
Merkez Bankası’nın stratejik yatırımları destekleme mesajını da değerli buluyoruz. İnanıyoruz ki ortaya konulacak öngörülebilir, kolay anlaşılır ve eşgüdümlü bir politika seti, reel sektörün de önünü açacaktır.”
FAİZ KARARININ KRİTİK BİR ROL OYNAYACAĞINA İNANIYORUZ
MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, MÜSİAD olarak; ülkemizin orta ve uzun vadeli mali yükümlülükleri göz önünde bulundurulduğunda, TCMB’nin bugün almış olduğu faiz kararının, fiyat istikrarının sağlanmasında oldukça kritik bir rol oynayacağına inanıyoruz. Bununla birlikte politika faizinin, fiyat istikrarının sağlanmasında tek çözüm olmadığı gerçeği de unutulmamalıdır. Enflasyonla mücadelede topyekûn bir politika uygulanması ve para politikasını tamamlayıcı diğer unsurların da hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi, piyasaların iştahını ve motivasyonunu artıracaktır. İlaveten; politika faizinin seviyesi kadar, para politikasının öngörülebilir ve tutarlı olması da oldukça önemlidir. Bu noktada başta Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek olmak üzere tüm yeni ekonomi yönetiminin, piyasalarla kurmuş oldukları doğru ve sağlıklı iletişim yöntemi, iş dünyası adına oldukça sevindirici ve güven verici olmuştur. MÜSİAD olarak; ekonomi politikalarında planlı ve koordineli biçimde hareket edilen bu dönemde, Türkiye’nin uzun vadeli hedeflerine daha kararlı ve sağlam adımlarla yürüdüğüne yürekten inanıyoruz.” dedi.
OLAĞANÜSTÜ KOŞULLARDA ATILMIŞ BİR ADIM OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ
İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararına ilişkin, Faizlerin yüksek seviyelerde seyretmesinin ekonomik aktivite açısından çok istenilen bir durum olmadığını kaydederek, enflasyonun makul bir orana gerilemesi adına bu artışın yapıldığını vurguladı.
Kopuz, “Dolayısıyla bu parasal sıkılaştırma adımını olağanüstü koşullarda atılmış bir adım olarak değerlendiriyor, fiyat istikrarındaki bozulma sebebiyle ortaya çıkan olumsuzluğu ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Kredilerin maliyetinin artmasının ekonomileri bir noktadan sonra durgunluğa götürdüğünden bahseden Kopuz, şu ifadeleri kullandı:
“Bu noktada, bankalar ile ticari krediler arasında bir denge oluşturulmasını finansmana erişim noktasında hayati buluyorum. Bugünkü kararla, bazı yerli ve yabancı çevrelerin çok daha yüksek faiz beklentisinin aksine nispeten makul bir oranda bir sıkılaştırma tercih edilmiş görünüyor. Bu artışlar tedrici olarak devam edebilir. Ancak bu süreç sonunda nihai hedefimiz düşük enflasyon, düşük faiz, katma değerli üretim ve ihracatla kaliteli büyüme olmalıdır.”