Prens Selman 2030 yılında toplam değeri 3 trilyon dolar olan proje yaptırdı. NEOM Şehri adını verdiği bu proje için dünya devi şirketler kıyasıya rekabete girdi.
Hürriyet’ten Fatih Çekirge de köşe yazısında bu konu ile ilgili Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren ile arasında geçen konuşmayı aktardı.
İşte Fatih Çekirge’nin köşe yazısı:
1) Suudi Arabistan’da yaşanan krizden sonra, o coğrafyada iş yapan bir mühendis dostumla sohbet ederken çok farklı bir yorum alıyorum.
Diyor ki; “Tamam bir kriz yaşandı bitti. Ama buradan Suudi Arabistan’ı suçlayarak çıkmak çok yanlış olur. Zaten o ülkenin kurallarını bilmiyor muyuz? Ayrıca emin ol; şu anda Türk müteahhitleri dünyanın dev firmalarıyla kıyasıya bir rekabete başlamışken bu çok yanlış olur. Rekabetin yalnızca müteahhitlik değeri 1.4 trilyon dolar…”
Bu sözlere katılmamak elde mi?
Düşünün ki 6 yıl içinde 3 trilyon dolarlık proje gerçekleşecek. Ve Fransız, İtalyan, Çinli firmalar başta olmak üzere dünyanın dev firmaları Riyad’da kıyasıya bir rekabete girişmiş durumda.
Türk firmaları da rekabette.
Bu bilgiler üzerine Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren’i aradım.
Eren’le çok eski bir dostluğumuz var. O yüzden açık açık sordum.
O da büyük bir samimiyetle cevap verdi.
2) BAŞLANGIÇ İÇİN 2.7 MİLYAR DOLARLIK İŞ
Sordum:
-Geçmişte Riyad’la ilişkilerimiz donmuştu. Bizim firmalarımız bırakın iş almayı, Suudi Arabistan’a giremiyordu. Şu anda durum nasıl, son kriz etki yaptı mı?
Ve cevap:
– O dönemde bizim firmalarımıza ambargo vardı. İlişkiler normale dönünce ambargo kalktı ve geçen sene biz kalabalık bir heyet olarak, o zamanki Ticaret Bakanımız Mehmet Muş Bey’le birlikte Riyad’a gittik. Sonra oradan heyetler geldi. Aramco’nun başkan yardımcısını ağırladık. Sonra konut bakanları geldi. Ve yılın ikinci çeyreğinden sonra, firmalarımız 3 yıllık aradan sonra yeniden işlere talip olmaya başladılar. Son olarak Ticaret Bakanımız Ömer Bolat Bey’’in başkanlığında ilişkileri realize ettik.”
– Sonuç ne oldu?
– Sonuç yıl sonu itibarıyla Suudi Arabistan’da firmalarımız 2.7 milyar dolarlık sözleşme imzaladılar. İmzalanması beklenen bir kaç milyar dolarlık iş daha var. Ama daha önemlisi devasa projede çok fazla iş olanağının bulunması.
3) PRENSİN GÖZDESİ 500 MİLYAR DOLARLIK NEOM ŞEHRİ
Başkan Eren’den öğreniyorum ki;
Prens Selman 2030 yılında tamamlanacak bir proje yaptırtmış.
Projenin toplam değeri 3 trilyon dolar.
Evet…
3 trilyon dolar. Bu rakamı duyan dünya devi ne kadar şirket varsa tabii Selman’ın kapısında.
ABD’li, Fransız, İtalyan, Çinli, Avusturyalı dev inşaat ve lojistik firmaları kıyasıya bir rekabet için orada.
Ve Prens Selman’ın en değer verdiği proje; NEOM şehri.
Kızıldeniz kıyısına yapılacak şehir 26.500 km2’lik bir alanı kaplayacak. Kızıldeniz kıyısı boyunca 460 km uzunluğunda olacak.
Müthiş bir proje. Bir duvar…
Şehrin yakınlarına bir baraj inşa ediliyor. Ve bu proje ile çöl şehrinde yıl boyunca açık bir kayak pisti, insan yapımı bir tatlısu gölü, dağ evleri, villalar ve ultra lüks oteller yer alacak.
Daha bir de “Oxagon” adı verilen deniz üstünde yüzen bir sanayi şehri projesi var.
4) YILDA 10 MİLYAR DOLAR
Şurası artık çok net anlaşılıyor ki;
Prens Selman, Suudi Arabistan’ın yeni dönemine yepyeni projelerle imza atmak istiyor.
Spora, özellikle futbola yaptığı yatırımlar… Trilyonlarca dolarlık projeler bunların işareti.
Bu noktada Erdal Eren şöyle diyor: “Biz müteahhitler olarak Suudi Arabistan’dan yılda ortalama 10 milyar dolarlık iş almayı bekliyoruz. Limak, Yapı Merkezi, Tekfen, MNG, DORÇE gibi firmalarımız orada iş kovalıyor. Almaya başladılar da… Tabii rekabet çok yüksek. Biliyorsunuz, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle pazar kayıplarımız oldu. O nedenle Suudi Arabistan ve Irak şimdi öncelikli pazar hedeflerimiz…”
5) ÜLKE KRİZİNE GEREK YOK
Evet arkadaşlar…
Bütün bu gerçekler gösteriyor ki;
Riyad’da yaşanan krizi bir siyasi kriz değil de,
Bir ‘organizasyon kazası’ olarak görmek çok daha doğru olacak.
2023 yılında, yalnızca müteahhitlik sektörü dünyada 27.4 milyar dolarlık sözleşme imzalamış.
Düşünün ki;
Hemen yanı başımızda 3 trilyon dolarlık projeler var.
Türkiye bu pazarları yeterince kaybetti. Batılı firmalara kaptırdı.
Elin oğlu;
Kara kaşına, kara gözüne,
Demokratik yapısına, hukuki performansına bakmıyor.
Trilyon dolarlık ihaleleri konuşuyor.
İçimizdeki kamplaşmalar, provokasyonlar bir kenara…
Artık kaybetmeyelim…