Seçimlerin ardından geçen yaklaşık iki ayda faizler ihtiyaç kredisinde 6,5, taşıt kredisinde 10,5, konut kredisinde 14,7 ve ticari kredide 9,10 puan yükseldi.
Seçimlerin ardından göreve başlayan yeni ekonomi yönetiminin, iç talebi körükleyerek cari açığı ve enflasyonu azdırıcı etki yapan kredi genişlemesinin önüne geçmek amacıyla uygulamaya koyduğu sıkılaştırma politikası sonuçlarını veriyor.
Dünya’dan Naki Bakır’ın haberine göre, bu paralelde bankaların gittiği faiz artırımları ile artan maliyet nedeniyle hem tüketici hem de ticari kesimin kredi kullanımı zorlaşıyor. Merkez Bankası’nın bankalarca açılan kredilere uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranlarına ilişkin veri setine göre, seçimlerin ardından geçen yaklaşık iki ayda faizler ihtiyaç kredisinde 6,5, taşıt kredisinde 10,5, konut kredisinde 14,7 ve ticari kredide 9,1 puan yükseldi.
Akım veri olarak Mayıs ayının son haftasında bankaların yıllık yüzde 39,96 olan ihtiyaç kredilerine uyguladığı faizin ağırlıklı ortalaması, haziranın son haftasında yüzde 43,96’ya, Temmuz’un son haftasında yüzde 46,45’e yükseldi. Aynı dönemde taşıt kredilerinin yıllık faizinin ağırlıklı ortalaması yüzde 28,63’ten yüzde 39,13’e, konut kredilerininki de yüzde 19,34’ten yüzde 33,99’a yükseldi.
Ticari kesime kullandırılan kredilerin haziranın son haftasında yüzde 15 olan ağırlıklı ortalama yıllık faizi de Temmuz’un son haftasında yüzde 24,1’e çıktı. Bankaların son iki aydaki faiz artırımları ile tüketici kredilerinin faizleri 2003, ticari kredi faizleri de yaklaşık olarak 2004 düzeylerine geldi. Bu arada Merkez Bankası, sıkılaştırma doğrultusunda, iç talebi en fazla körükleyen kredi kartlarında aylık faiz oranını yüzde 2,89’a, gecikme faizini de aylık yüzde 2,13’e yükseltti.
KREDİLERDE SON İKİ AYDA REEAL DARALMA
Enflasyonla mücadele kapsamında kredi sıkılaştırmasına gidilirken, ilk beş ayda kayda değer bir genişleme yaşanan kredi hacminde, seçimlerden bu yana bankaların frene basması ve faiz artırımlarının da etkisiyle “reel” bazda daralmaya başladı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bankacılık sektörü toplam kredi hacmi ocak-mayıs döneminde yüzde 20,6 artışla 9 trilyon 128,9 milyar lira olmuştu. Yüzde 15,26 olan beş aylık enflasyonla indirgendiğinde reel kredi genişlemesi ise yüzde 4,6 düzeyinde gerçekleşmişti.
Hacmin büyük bölümünü oluşturan ticari ve diğer krediler bu dönemde cari olarak yüzde 16, ve reel olarak sadece yüzde 1,4 artarken; bireysel borçlanmada reel genişleme yüzde 17,3’e ulaşmış; özellikle taşıt kredilerinde cari olarak yüzde 59,9, reel bazda yüzde 38,8 ve bireysel kredi kartlarında cari olarak yüzde 56,6, reel olarak yüzde 35,9 genişleme yaşanmıştı.
26 Mayıs ile 28 Temmuz arasındaki dönemde ise enflasyon yüzde 13,78 olurken, yüzde 12,7 cari artışla 10 trilyon 287,1 milyar liraya ulaşan toplam kredi hacminde “reel” bazda yüzde 1 oranında bir daralma yaşandı. Son iki ayda ticari ve diğer kredilerde cari büyüme enflasyonla başa baş oldu, başka deyişle reel bazda değişim yaşanmadı.
Bireysel borçlarda ise cari büyüme yüzde 8,9’da kaldı ve söz konusu hacim reel bazda yüzde 4,3 daraldı. Buna göre bankalar en çok tüketici kredilerinde frene bastı.
KARTLA BORÇLANMAYA DEVAM
Bireysel borçlar kapsamında tüketici kredileri daralırken, kredi kartı kullanımında artış devam etti. Seçimlerden bu yana reel olarak konut kredileri yüzde 10, taşıt kredileri yüzde 5,4 ihtiyaç kredileri yüzde 9,3, toplam tüketici kredisi hacmi yüzde 9,3 daralma kaydetti.
Buna karşılık iki ayda yüzde 20,1 artarak 839,8 milyar lira ile ihtiyaç kredisi hacmini yakalayan bireysel kredi kartı borçlarında reel bazda yüzde 5,5’lik bir büyüme yaşandı. Bireysel kredi kartı borçlarının, bankaların toplam kredi stoku içinde 2022 sonunda yüzde 5,9 olan payı, bu yıl temmuz sonunda yüzde 8,2’ye çıktı; bunun etkisiyle toplam bireysel borçların payı yüzde 21,9 oldu.
MEVDUAT FAİZİNDE SERT DÜŞÜŞ
Öte yandan dövize yöneliş eğilimini kırmak, liralaşmayı artırmak amacıyla başlatılan, dövize endeksli bir TL enstrüman olan Kur Korumalı Mevduatın (KKM) hızla büyüyen hacmi ve olası riskleri tartışılırken, bankalar son bir ayda 1 yılın altında vadelerdeki TL mevduat faizlerini belirgin biçimde düşürdü.
Merkez Bankası verilerine göre bir aya kadar vadeli mevduatın haziran sonunda yüzde 28,45 olan ağırlıklı ortalama yıllık faizi temmuz sonunda yüzde 23,44’e, üç aya kadar vadelinin yüzde 38,45’ten yüzde 29,32’ye, altı aya kadar vadelinin yüzde 27,56’dan yüzde 26,76’ya, bir yıla kadar vadeli mevduatın faizi de yüzde 27,39’dan yüzde 20,19’a düştü. Buna karşılık uzun vadeyi özendirmek amacıyla 1 yıl ve daha uzun vadeli mevduatın artırılan faizi yüzde 17,68’den temmuz sonunda yüzde 18,81’e çıktı.