Güney Kore gelişmekte olan silah ihracatçıları arasında lider olurken Türkiye ise ikinci sırada yer aldı.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü (SIPRI) tarafından hazırlanan silah satıcıları sıralamasında Türkiye silah satışını en çok artıran ikinci ülke oldu.
Kuzey Kore’nin tombul lideri Kim Jong Un’un 13 Eylül’de Vladimir Putin’le el sıkışması hem kendi açısından hem de silah satışı işiyle ilgili söyledikleri açısından dikkat çekiciydi. Dünyanın en büyük beş silah satıcısı (Amerika, Rusya, Fransa, Çin ve Almanya) ihracatın dörtte üçünden fazlasını gerçekleştiriyor. Ancak gelecek vadeden silah üreticileri piyasanın eski muhafızlarıyla dişe diş bir mücadele veriyor. Değişen jeopolitiğin yarattığı fırsatlardan en iyi şekilde yararlanıyorlar ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden faydalanıyorlar.
Kuzey Kore’nin silah endüstrisi Ukrayna’daki savaşla güçleniyor, güneydeki rakibinin durumu ise daha da iyi. Güney Kore, 2022’ye kadar olan beş yıl içinde, Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü (SIPRI) tarafından derlenen silah satıcıları sıralamasında dokuzuncu sıraya yükseldi. Hükümet, Güney Kore’yi 2027 yılına kadar dünyanın dördüncü büyük silah ihracatçısı yapmayı amaçlıyor. Geçtiğimiz yıl, 17 milyar dolar değerinde silah sattı. Bunun 14,5 milyar doları kendisini Rusya’ya karşı Avrupa’nın savunmasında ön saflarda yer alan bir ülke olarak gören Polonya’ya yapılan satışlardan geldi.
Türkiye Güney Kore’nin ardından ikinci sırada
Güney Kore gelişmekte olan silah ihracatçıları arasında tartışmasız lider ise, Türkiye ikinci sırada yer alıyor. İktidardaki AK Parti 2002 yılında iktidara geldiğinden bu yana savunma sanayine para akıttı. Silah üretiminde neredeyse otarşiye ulaşma hedefi, Amerika ve Avrupa yaptırımları karşısında daha öncelikli hale geldi.
SIPRI’ye göre 2018-2022 arasında Türkiye’nin silah ihracatı önceki beş yıllık döneme göre yüzde 69 oranında artarken, küresel silah pazarındaki payı da iki katına çıktı. Yerel bir sanayi kuruluşu tarafından Temmuz ayında hazırlanan bir rapora göre, savunma ve havacılık ihracatı 2022’de bir önceki yıla göre %38 artarak 4,4 milyar dolara ulaştı. Bu yıl için hedef 6 milyar dolar. Pakistan, modernize edilmiş denizaltılarını Türkiye’den alıyor. Türkiye’nin Pakistan donanmasına sattığı 4 korvetin sonuncusu da geçtiğimiz ay denize indirildi. Hem Türkiye’nin gemilerinin rekabetçi fiyatlara sahip olması hem de kime satış yapacağı konusunda daha az tereddütlü olması sebebiyle diğer ülkelere daha fazla satış yapması muhtemel.
Türkiye SİHA’larda öncü ülkelerden biri
Ancak Türkiye’nin ihracat yükünün çoğunu silahlı insansız hava araçları oluşturuyor. 18 Temmuz’da Türkiye, Akıncı insansız savaş hava aracının (SİHA) tedariki için Suudi Arabistan’la 3 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladı. SİHA’lar Azerbaycan, Etiyopya, Libya ve Ukrayna’nın savaşta kullandığı Bayraktar TB2 drone’nun da üreticisi Baykar tarafından üretildi.TB2, Amerika’nın Predator insansız hava aracını Türkiye’ye satmayı reddetmesinin ardından Kürt militanları avlamak için geliştirildi.20’den fazla ülke TB2 satın almak için sıraya girdi çünkü Amerikan alternatifinden daha ucuzdu, daha kolay ulaşılabiliyordu ve Çin’in UCAvS’den daha güvenilirdi. Akıncı daha güçlü, havadan havaya füzeler ve 250 kilometre menzile sahip gizli seyir füzesi SOM-A da dahil olmak üzere çok sayıda büyük silah taşıyabiliyor. Umman, Katar ve BAE gibi, ABD’nin silahlarına olan bağımlılıklarını azaltarak Amerika ile bozulan ilişkilere karşı önlem almak isteyen diğer Körfez ülkeleri arasında da alıcılar bulacak. Bu ülkelerin aynı zamanda kendi savunma sanayilerini kurma istekleri de var; Türkiye’yi istekli bir ortak ve takip edilecek bir örnek olarak görüyorlar.
Türkiye’nin hırsları, diğer gelişmelerden de anlaşılıyor. Yeni üretilen amfibi hücum ve hafif uçak gemisi Anadolu, Bayraktar SİHA’larını taşıyacak. En az bir Körfez ülkesinin benzer bir gemi satın almak için görüşmelerde bulunduğu söyleniyor. Pakistan ve Azerbaycan’ın ortak olduğu Türkiye’nin beşinci nesil savaş uçağı KAAN’ın yıl sonundan önce uçması bekleniyor. İngiliz BAE Systems ve Rolls-Royce’un yardımıyla geliştirilen KAAN, Türkiye’nin F-35 ortak programından çıkarılmasına bir tepki olarak görülebilir. Türkiye uçağı Amerika’nın F-35 satmayacağı ülkelere pazarlayacak.