Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, oğlunun İstanbul’da ölümcül bir trafik kazasına karıştıktan sonra Türkiye’den kaçmadığını ifade ederek oğluna Türkiye’ye dönmesini ve Türk mahkemesinde hâkim karşısına çıkmasını tavsiye ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Associated Press’e verdiği röportajda, doktor olan 40 yaşındaki oğlunun kaza yerinde beklediğini ve sonrasında birkaç gün İstanbul’da kaldığını belirtti. Cumhurbaşkanı Mahmud olay hakkında şunları söyledi:
“Bu bir kazaydı. Kaçmadı ve bu amaçla bir avukat tuttu. Herhangi bir tutuklama emri yoktu. Yani bir işi var ve yurt dışına çıkmış.”
38 yaşındaki motosikletli kurye Yunus Emre Göçer, İstanbul’da işlek bir otoyolda Cumhurbaşkanının oğlu Muhammed Hasan Şeyh Mahmud’un kullandığı aracın çarpması sonucu altı gün sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Türk yetkililer, motosikletçinin ölümünün ardından Cumhurbaşkanının oğlunun tutuklanmasını emretti ve yurtdışına çıkmasını yasakladı, ancak raporlar, tutuklama emri çıkarıldığında genç Mahmud’un zaten Türkiye’yi terk ettiğini gösteriyordu.
Cumhurbaşkanı Mahmud, “Onun hâlâ ülkeyle bağlantısı var ve ben onunla geri dönüp kendisini mahkemede yargılanması için konuşuyorum” dedi. Ancak oğlunun bir yetişkin olduğunu belirten Cumhurbaşkanı “karar onun, ama ben bu tavsiyeyi veriyorum” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Göcer’in ailesine taziyelerini iletti.
Salı günkü röportajda, “Bu fırsatı nasıl iletişime geçeceğimi bilmediğim aileye taziyelerimi iletmek için kullanmak istiyorum. Onlarla kaybımızın acısını paylaşıyorum. Göçerin vefatından dolayı üzgünüm.” dedi.
Pazar günü aralarında motosikletli kurye gruplarının da bulunduğu düzinelerce kişi, oğlunun Göçer’in ölümü nedeniyle yargılanması talebiyle İstanbul’da bir gösteri düzenledi. İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da, kazaya ilişkin güvenlik kamerası videosunu sosyal medya hesabından paylaştı ve “Şüphelinin Türkiye’de serbest bırakıldığını” iddia etti ve hükümeti “kendi vatandaşlarının haklarını savunamayacak kadar zayıf olmakla” suçladı.
Baskılara yanıt veren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ayrıntıya girmeden, kazayla ilgili “uluslararası prosedürlerin” başlatıldığını söyledi.
Tunç, Pazar günü Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Unvanı ne olursa olsun herkes kanun önünde eşittir ve uluslararası prosedür de dahil olmak üzere şüphelinin yakalanmasına yönelik tüm süreç titizlikle yürütülüyor. “dedi.
Tunç ayrıca, çarpışmayla ilgili ilk soruşturmayı yürüten ve Muhammed’in serbest kalmasına izin verdiği iddia edilen polis memurları hakkında da soruşturma başlatıldığını aktardı.
Pazartesi günü, Türkiye’deki Somalili bir diplomat Associated Press’e Cumhurbaşkanının oğlunun kullandığı arabanın Somali Büyükelçiliğine ait olduğunu söyledi. Yetkili, Cumhurbaşkanının ailesinin diplomatik pasaportla seyahat ettiğini ve daha önce Türkiye’de yaşadığını, ancak isminin belirtilmemesi halinde davayı görüşmeyi kabul ettiğini söyledi.
Somali Cumhurbaşkanı, hükümeti için bir plan sunduğu BM Genel Merkezi’nde verdiği röportajda, “Oğlumun Türk hukukuna ve adaletine saygı duymasını ve Türkiye’deki mahkemeye çıkması için elimden gelen her şeyi yapacağım” dedi.
Muhammed, “Türkiye kardeş bir ülkedir. Kanunlara, adalete ve yargı sistemine saygılıyız. Somali’nin bir Cumhurbaşkanı olarak kimsenin bu ülkenin yargı sistemini ihlal etmesine asla izin vermeyeceğim.” dedi.
ADALET BAKANI HABERİ DOĞRULADI
Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunun İstanbul’da karıştığı kaza nedeniyle bir motosikletli kuryenin hayatını kaybettiği hatırlatılarak sorulan soruyu cevaplayan Bakan Tunç, “Bizim önceliğimiz vatandaşımızdır. Vefat eden vatandaşımızın hakkını hukukunu korumak geriye kalanlara sahip çıkmak bizim vazifemizdir.” diye konuştu.
Kazayla ilgili ilk rapor doğrultusunda tahliye kararı verildiğini, sonrasında ortaya çıkan görüntüler üzerine alınan ikinci raporda sürücünün kusurlu olduğunun tespit edildiğini aktaran Tunç, raporlar arasındaki çelişki nedeniyle dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderildiğini ifade etti.
“SOMALİ ADALET BAKANI İLE GÖRÜŞTÜM”
Bakan Tunç, şöyle devam etti:
“Bu süreç içerisinde biz Somali adli makamlarıyla da görüşmeleri gerçekleştirdik. O anlamda önümüzdeki günlerde de sanığın Türkiye’ye gelmesi ve bu konuda yargılama sürecine katılması söz konusu olacak. Biz hiçbir vatandaşımızın bir yabancı karşısında bu şekilde hakkının hukukunun kaybedilmesine kesinlikle müsaade etmeyiz. Sosyal medyada da bu konuda birtakım eleştiriler var. Özellikle ana muhalefet lideri Sayın Özgür Özel de bu konuda eleştirilerde bulunmuş. Biz vatandaşımızın savunmasını Özel’e bırakmayız. Biz sonuna kadar bunu takip edeceğiz. Ve bu anlamda da hakkaniyetin ortaya çıkması için çalışacağız. Bu kapsamda Somali Adalet Bakanı’yla da ben bizzat görüştüm. Bu konuyu, özellikle Somali tarafında da onlar da iyi niyetle baktılar olaya. Ve inşallah Yakın bir süre içerisinde yargılama süreci başlamış olacak. Tabii adli tıptan gelecek olan rapor çerçevesi içerisinde, yine takdir elbette ki yargımızındır.”