Türk lirası (TL) varlıklara yabancı yatırım ilgisini de yansıtan Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primindeki (CDS) düşüş sürüyor.
CDS’teki gerileme; devam eden jeopolitik risklere karşın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) dezenflasyonun tesis edilmesine yönelik kararlı adımları ve TL’ye uluslararası fon akışıyla devam ediyor.
Yeni ekonomi yönetiminin attığı adımlar Türkiye ekonomisine ilişkin belirsizlikleri azaltarak TL varlıklara ilgiyi artırırken, bu adımların uluslararası anlamda da karşılık bulduğu belirtiliyor.
TCMB, bu dönemde enflasyonla mücadele kapsamında politika faizini yüzde 8,50’den yüzde 40’a taşırken, birçok sadeleşme adımına da imza attı. TCMB’nin toplam rezervleri, yeni ekonomi yönetiminin uyguladığı politikalarla 140 milyar doları aşarak en yüksek seviyesine ulaştı. Dolarizasyonun azalmasının devam etmesi ile hisse senedi ve tahvil piyasalarına olan yabancı girişleri de son zamanlarda Merkez Bankasının net rezervlerini destekledi.
MAYIS AYINDA 700 BAZ PUANDI
Türkiye ekonomisine yönelik öngörülebilirliğin artmasıyla Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi de düşüş eğilimine geçti. Türkiye’nin CDS’i, mayıs ayındaki 700 baz puan seviyelerinden gerileyerek Mart 2021’den bu yana ilk defa 319 baz puana indi.
Bu dönemde uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin not görünümüne ilişkin iyileştirme adımları atarken, son olarak Standard & Poor’s (S&P), Türkiye’de son dönemdeki politika düzenlemeleri nedeniyle takvim dışı değerlendirmeye giderek Türkiye’nin kredi notunu “B” olarak teyit etti, kredi notu görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çevirdi.