Türkiye’de 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri uluslararası basında da yankı buldu. Financial Times konuyla ilgili bir analiz yayımladı. Washington Post’un başyazısındaki yorum dikkat çekti.
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde zaman daraldı. Uluslararası basında seçime dair analizler yayımlanmaya devam ediyor.
Seçimle ilgili analizinde Mersin hakkında “salıncak şehir” yorumunu yapan Financial Times şehirden çıkan sonuçların her seçimde farklı olduğuna değindi, özellikle Şubat ayında yaşanan depremlerden sonra Mersin’in nüfusunun artmasına vurgu yapıldı.
Gazeteye konuşan Mersin şehir merkezindeki bir kasap, geçmişte Erdoğan’a ve AKP’ye oy verdiğini fakat ekonomik kriz sebebiyle bu seçimde oyunu Kılıçdaroğlu’na vereceğini söyledi. Serdar Tatar isimli kasap, “Refah yok… Zengin daha da zenginleşiyor, yoksul sınıf eziliyor. Ben Kılıçdaroğlu’na oy vereceğim” dedi.
Seçimde Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun yüzde 50’nin üzerine çıkması gerektiğine dikkat çekilirken, “Tatar, ülkesindeki ekonomi sebebiyle öfkelenmekte yalnız değil. Türkiye’deki seçim birçok Türk ailesinin artan enflasyonla zorda kaldığı ve hükümetin medya ve diğer kurumlara karşı baskıyı artırdığı bir dönemde geliyor” yorumu yapıldı.
“TEMKİNLİ İYİMSERLİK”
Financial Times muhabiri Adam Samson imzalı haberde, “Kılıçdaroğlu farklı ideolojilere sahip altı partiyi birleştirerek Erdoğan karşısında sert bir kampanya başlattı. Muhalefet bloğundan üst düzey isimler Kılıçdaroğlu’nun kazanabileceği yönünde temkinli bir iyimserlik içinde olduklarını fakat Erdoğan’ın etkili bir mitingci olduğuna da dikkat çektiler” yorumu yer aldı.
2018 seçimlerinde Erdoğan ve o dönemki muhalefetin adayı Muharrem İnce’nin yakın oy aldığına dikkat çekilirken, “Bu sonuçlar bu ay yapılacak seçimlerde Mersin’in ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Tek bir günde en az dört partinin adayları seçmenle bir araya geliyor” ifadesi kullanıldı.
Resmi programına göre Kemal Kılıçdaroğlu bugün saat 13.00’te Mersin ve 17.00’de Muğla’da miting yaparak halka hitap edecek.
SALINCAK ŞEHİR NE DEMEK?
Özellikle ABD siyasetinde gündemde olan salıncak eyaletler çıkacak sonuçların belirsiz olduğu eyaletlerdir. Bu eyaletlerden çıkan sonuçlar salıncak gibi gidip geldiği için “salıncak eyalet” deniliyor.
Ohio, Iowa, Michigan ve Florida gibi eyaletler salıncak eyalet olarak bilinirken, Cumhuriyetçiler ve Demokratlar, kazanmaları kesin olan eyaletler yerine propaganda ve mitinglerine bu salıncak eyaletlerde ağırlık veriyor.
Dünyanın en zengin iş insanlarından biri olan Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un sahibi olduğu ABD’nin önde gelen gazetelerinden Washington Post, “Türkiye’deki seçimlerin üzerinde despotizmin gölgesi büyüyor” başlıklı başyazısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidara ilk geldiği dönem çizdiği “ılımlı lider” imajının büyük oranda yok olduğu yorumunu yaptı.
Erdoğan’ın giderek düşen popülaritesinin baskıya ve demokratik değerlere yönelik küçümsemeye dayalı otokrasisinin bir yansıması olduğunu yazan gazete, ekonomideki kötü yönetimin de halkın yaşam standartlarını hızla düşürdüğünü ve birçok Türk’ün öfkeli olduğunu belirtti.
Gazetenin yayın kurulu tarafından kaleme alınan yazıda, “14 Mayıs’ın aynı zamanda demokratik seçimlerin Erdoğan’ın giderek tek adamlığa yönelen iktidarının boyunduruğundan kurtulma kapasitesine sahip olup olmadığının bir sınavı olacağı” yorumu dikkat çekti. Türkiye’deki seçimlerin ABD ve Avrupa açısından da önemli olduğunu kaydeden WP, Türkiye’nin “Batı’nın yaptırımları çiğnenerek Moskova’ya ürün sevkiyatında önemli rol oynadığından şüphe edildiğini yazdı.
‘EN BÜYÜK ZARARI TÜRKİYE’YE VERDİ’
Erdoğan’ın jeopolitik konumunu güçlendirmek için “ikili oyun” oynadığı yorumunu yapan gazete, Erdoğan’ın Rusya’nın yanı sıra Çin ve Suudi Arabistan gibi diğer otoriter ülkelerden de mali destek aldığını aktardı.
Öte yandan Erdoğan’ın en büyük ve kalıcı hasarı Türkiye içinde verdiği; çatışmaları körükleyerek, muhalifleri ve gazetecileri hapse atarak ve Türkiye’de bir zamanlar canlı olan sivil toplumun alanını daraltarak iktidarını koruduğu belirtildi.
“Kurumlar onun zorbalığı karşısında boyun eğdi” ifadelerini içeren yazıda, buna en önemli örneğin Merkez Bankası olduğu kaydedildi.
‘DEPREMLER ERDOĞAN’IN İMAJINA BÜYÜK ZARAR VERDİ’
Yıkıcı depremler sonrasında gerekli müdahale ve yardımların gecikmesinin Erdoğan’ın imajına büyük zarar verdiğine dikkat çeken WP, “İnşaat standartlarına uymayan binaların depremde çökmesi birçok Türk tarafından Erdoğan iktidarının karakteristik özelliği olarak görülen yolsuzluk ve kötü yönetimin bir simgesi olarak algılandı” ifadelerini kullandı.
Washington Post, muhalefetin adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun evinin mutfağında çektiği videolarla Erdoğan’ın 1000 odalı sarayına tezat oluşturduğunu da vurguladı. Gazetenin başyazısında Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’yi birleştirme, sadece tek dönem cumhurbaşkanlığı yapma, Merkez Bankası, mahkemeler ve diplomasi gibi kurumları bağımsızlığa kavuşturma sözü verdiğine de dikkat çekildi.
Washington Post, 14 Mayıs’ta seçimi kaybetmesi halinde Erdoğan ve destekçilerinin sonuca itiraz edebileceği kaygısı olduğunu belirterek, “demokrasinin görece sağlam olduğu bir ülkede bu kaygılar Erdoğan’ın bazı değerlere ne kadar derinden zarar verdiğinin bir ölçütü” tespitinde bulundu.
1994 yılında Amazon’u kuran ve şu an yaklaşık 127 milyar dolarlık servetiyle Bernard Arnault ve Elon Musk’ın ardından dünyanın en zengin üçüncü insanı olan Jeff Bezos, 2013’te Washington Post’u satın almıştı.
BLOOMBERG: KILIÇDAROĞLU SEÇİMLERİ KAZANIRSA HALKI EVDE KALMAYA ÇAĞIRDI
Bloomberg de Türkiye’deki seçimler ve Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili bir haber paylaştı. “Altı partili Türk muhalefet ittifakının cumhurbaşkanı adayı, Recep Tayyip Erdoğan hükümetine sadık ‘silahlı unsurlarla’ karşı karşıya gelme riskinden kaçınmak için vatandaşları gelecek haftaki seçimleri kazanması halinde evlerinde kalmaya çağırdı” ifadelerini kullandı.
ALMAN DER SPİEGEL DE O LİSTEYE KATILDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kapağına taşıyan ve onunla ilgili yazılar yayımlayan batılı dergilerin sayısı son günlerde artıyor. Dün İngiliz The Economist’in yanı sıra çeşitli Fransız dergileri de Erdoğan ile ilgili bir yazı yayınlamıştı. Bugün ise o dergilere Almanya merkezli Der Spiegel de dahil oldu.
Erdoğan’ın fotoğrafının kullanıldığı derginin son sayısında, “Yenilmez” ifadesi kullanıldı.
Spiegel’in kapağında “Ayrılış mı yoksa kaos mu?”, “Erdoğan kaybederse ne olur?” gibi ifadelere yer verdi.
Dergi, daha önce de “Bir ülke özgürlüğünü kaybediyor: Türkiye’ye odaklanın.” diye yazmıştı.