Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün, törende yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin ilk yerli ve milli sürücüsüz metro aracını” ürettiklerini söyledi.
Eyigün, metro hattındaki çalışmalara ilişkin bilgiler vererek, 2 yıldır süren proje kapsamında tünelleri açtıklarını, rayları döşediklerini ve elektrik bağlantılarını yaptıklarını bildirdi.
Ürünün, aynı zamanda hacim genişliği en fazla olan metro aracı olduğunu aktaran Eyigün, “İlk seti 1 Eylül’de Sayın Bakanımızla Ankara’da Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde teslim almıştık. Kamuoyuyla paylaşmıştık. O araçlarımızı raya indirmiş olduk. Bundan sonra hummalı faaliyet olacak. 4 aracı birleştirerek set yapıyoruz. Burada toplam 7 set olacak. Aracımızın kendine ait bazı özellikleri var. Sürücüsüz ilk yerli ve milli metro aracı. İç hacim genişliği en fazla olan metro aracı bu. Bir seferde normal dolulukla 1150 yolcu alıyor, daha yoğun yerleşimle 1500’leri bulabilir. 15,4 kilometrelik metro hattımız var. Şu an depo sahasındayız. Bütün araçların burada tamir, bakım işleri yapılıyor” dedi.
“ŞU AN ARACIMIZ YÜZDE 63 YERLİLİĞE ULAŞMIŞ DURUMDA”
Eyigün, aracın bu tesiste yerli ve milli imkanlarla yapıldığını vurgulayarak, “Çok değil 20 yıl önce araçlarda yüzde 10 düzeyinde yerlilikten bahsederdik. Ama şükür ki 20 yılda gerçekleştirilen irade ve uygulamalarla şu an aracımız yüzde 63 yerliliğe ulaşmış durumda. Klimasından, aydınlatmasına, yolcu bilgilendirme sisteminden ve anons sistemine üzerinde bir sürü yerli yapım var. Yeter mi? Hayır, devam edeceğiz” diye konuştu.
Yerli sürücüsüz sinyalizasyon sitemini geliştirdiklerine işaret eden Eyigün, şunları kaydetti:
“Bu aracın bir özelliği de yerli sinyalizasyon kullanacağız. Aselsan İle Bakanlığımızın çalışması oldu. TÜBİTAK da destekledi. Yerli sürücüsüz sinyalizasyon sistemiyle devreye girecek projemiz. Tünellerin açılmasından, istasyonların gerçekleştirilmesinden ya da projenin dizaynından başlayacak olursak da mühendislik açısından yine yüzde 100 yerli mühendislik ürünü proje. Kendimiz çizdik, tasarladık ve ürettik, halkımızla da 2 yıl zarfında buluşturmuş olacağız.”
Eyigün, yerliliğin desteklenmesinin sektörleri için öneminin altını çizerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Araç üretimi gibi yeni teknolojiler kamu sektörünün desteklemesiyle olabilecek şeyler. ‘İşi daha önce kaç defa bitirdin?’ diye sormuyoruz. ‘Bu işi başarmaya kabiliyetin var mı, bununla ilgili altyapıyı tamamlamış mısın?’ diye soruyoruz. Cevap da ‘Evet’ ise… Bu araçları ilk defa yerli üreticiye desteğimizle, Bakanlığımızın bu politikasıyla girdiğimiz bir proje kapsamında gerçekleştirmiş olduk.”