ABD’de yatırımcılar bir kez daha tuzağa düşmek istemiyor.
ABD’li yatırımcılar Fed faiz oranlarını düşürmeden önce enflasyonun daha da soğumasını istiyor.
Fed neyi bekliyor?
MarketWatch’tan Jeffry Bartash’ın haberine göre, ABD ekonomisi küçülmeye gidiyor; iş gücü piyasası soğuyor ve enflasyon yeniden yavaşlıyor. Peki Amerikan Merkez Bankası (Fed) tam olarak neyi bekliyor?
‘Faiz oranlarının düşürülmesi için daha fazla kanıt koşulu’ olgunlaşmış durumda. Hiç şüphe yok ki ekonominin kolundan vurulacak bir kurşuna ihtiyacı var. Yüksek faiz oranları nedeniyle ev satışları düşüyor; araç satışları yüksek finansman maliyetleri nedeniyle baskı altında kalıyor ve işletmeler yatırım yapmaktan çekiniyor.
Ancak verilerin Fed’i ve Fed’in de yatırımcıları defalarca kandırdığı biliniyor. Önce pandeminin ardından 2021 ve 2022 yıllarında enflasyonun son 40 yılın en büyük yükselişi, ardından fiyatların inatla yükselişi.
Bu yıl olanları ele almak bile bunu görmek için yeterli gibi gözüküyor: 2023’ün sonlarına doğru enflasyonda yaşanan büyük yavaşlamanın ardından enflasyonun Ocak’tan Nisan’a kadar yükselmesi Fed’i faiz indirimi fikrinden vazgeçmeye zorladı.
Yüzde 2 hedefi
Ancak artık enflasyondaki artış azalmış gibi görünüyor ve Fed yakın zamanda yeniden faiz indirimine hazırlanıyor. Temmuz ayında bir faiz indiriminin gerçekleşmesi ise sürpriz olarak algılanıyor. Fed politika komitesinde önemli bir oylama yapan Başkan Chris Waller bu hafta, bu yılın başındaki enflasyonun ‘bir sapma olabileceğini’ söyledi ancak aynı zamanda “Bunun devam edeceğine dair biraz daha kanıt görmem gerekiyor” diyerek şüphe vurgusu yapmaktan da geri durmadı.
Fed Başkanı Jerome Powell’ın yakın müttefiki olan New York Fed Başkanı John Williams da, The Wall Street Journal’a verdiği röportajda bu görüşü yineledi. Williams, “Bizi artık birkaç güzel ay bekliyor. Enflasyon açısından iyi olmayan birkaç ay geçirdik. Dolayısıyla verilerin, buna daha fazla güven duymak için sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2’ye doğru ilerlediğimize dair işaretler göstermeye devam ettiğini kesinlikle görmek istiyorum” diyor.
Merkez bankasının nihai hedefi, yüksek faiz sopasını kullanarak yıllık enflasyon oranını pandemi öncesi seviye olan yüzde 2‘ye çekmek.
Fed’in tercih ettiği kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi 2022 ortasındaki yüzde 7,1‘lik zirveden başlayarak yavaşlasa da mevcut yüzde 2,6‘lık yıllık enflasyon oranı onu hedefin oldukça gerisinde bırakıyor.
Fed, Powell’ın açıkça belirttiği gibi yüzde 2‘ye ulaşana kadar beklemeyecek ancak net bir düşüş eğilimi görmek istiyor. Gelecek hafta açıklanacak Haziran PCE raporu, mevcut Wall Street tahminlerine göre enflasyon oranının bir adım daha düşerek yüzde 2,5‘e düştüğünü gösterebilir.
Yeterli kanıt var
Enflasyondaki yavaşlamanın yanı sıra istihdam piyasası ve ekonomideki yumuşama, bazı Fed yetkililerini faiz oranlarını düşürmeye yönelik kanıtların zaten mevcut olduğuna ikna ediyor.
San Francisco Fed Başkanı Mary Daly de bu isimlerden biri. Geçen hafta Daly, gazetecilere, gelen tüm ekonomik verilerin ‘bazı politika ayarlamalarının gerekli olacağı’ fikrini desteklediğini ifade etti. Bu Fed’in faiz indirimine gitmesi gerektiğinden başka bir anlama gelmiyordu.
Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee gibi diğerleri, Fed’in çok uzun süre beklemesi halinde ekonominin daha da kötüleşebileceğinden endişe ediyor. Goolsbee geçen hafta “Reel ekonomi güçlü konumunu kaybediyor ve zayıflıyor” dedi.
Temmuz yüzde 5, Eylül yüzde 98
Bazı Wall Street ekonomistleri de aynı fikirde. EY Parthenon‘dan baş ekonomist Gregory Daco, “Enflasyon artık karşı karşıya olduğumuz tek risk değil” diyor.
Yine de Fed’in Haziran toplantısının tutanaklarının gösterdiği gibi, üst düzey yetkililer faiz oranlarının ne zaman indirileceği konusunda bölünmüş durumda. Bu bölünme, kesinlikle Eylül ayının Fed’in en erken hamlesi olacağını öne sürüyor. Powell, para politikasında büyük değişiklikler yapmadan önce oybirliği sağlamaya çalışıyor ve buna neredeyse kimse karşı çıkmaya niyetli gözükmüyor.
Wall Street yatırımcıları da aynı fikirde. Yalnızca yüzde 5, Fed’in 30-31 Temmuz’daki toplantısında faiz indirimi beklerken, yaklaşık yüzde 98’i ilk faiz indiriminin Eylül ayında gerçekleşeceğini düşünüyor; tabii ki tek şartla: “Enflasyonun ve iş gücü piyasasının soğumaya devam etmeli.”
FHN Financial‘dan makro strateji uzmanı Will Compernolle, “Fed, gevşeme için Eylül ayına kadar bekleme konusunda kendini rahat hissediyor ve 31 Temmuz’daki toplantıda piyasaları böyle bir senaryoya hazırlamalı” diyor.