Borsalarda yaşanan hızlı dönüş, cesaret verici ekonomik veriler ve güçlü kazançlarla desteklendi. S&P 500 Endeksi, Ağustos ayının başında yaşadığı kayıpları telafi ederek yeniden yükselişe geçti. Bu toparlanma, endeksin sekiz yılın en kötü ay başlangıcını kaydetmesinin ardından baş döndürücü bir hızla gerçekleşti.
Olumlu Ekonomik Veriler ve Piyasa Tepkisi
FactSet verilerine göre, S&P 500 Endeksi Ağustos ayında %0,4 oranında yükseldi. Teknoloji ağırlıklı Nasdaq ise belirgin bir düşüş yaşamıştı. Ancak Wall Street profesyonelleri, bu haftaki güçlü ekonomik verilerin, yatırımcıların ABD’de yaklaşan bir durgunluk korkularını çürütmeye yardımcı olduğunu ve aynı zamanda Fed’in gelecek ay 25 baz puanlık bir faiz indirimi yapma olasılığını artırdığını belirtiyor.
Perşembe günü yayınlanan raporlar, iş gücü piyasasındaki yavaşlama ve tüketici harcamalarındaki artış gibi olumlu gelişmelerle, ABD ekonomisinin durgunluğa sürüklenme endişelerini hafifletti. Özellikle Walmart’ın güçlü kazançları, S&P 500’ün ihtiyari tüketim sektöründe olumlu bir performansa yol açtı.
Borsa Hızla Toparlandı
Jones Trading’in baş piyasa stratejisti Mike O’Rourke, bu süreci ‘oldukça geniş tabanlı bir alım dalgası’ olarak tanımlıyor. Yatırımcıların mantıksız durgunluk korkularına aşırı tepki verdiği Ağustos başındaki yumuşak veri baskılarının ardından piyasalar hızla toparlandı. VIX olarak bilinen Cboe Volatilite Endeksi, 5 Ağustos’ta 38’in üzerindeki seviyesinden kapanışından bu yana %60’tan fazla düşüş göstererek 15,2 seviyesine geriledi.
Bu süreçte, S&P 500 %6,6 oranında yükselirken, Nasdaq %8,6 oranında değer kazandı. Bu rakamlar, her iki endeks için de Kasım 2022’den bu yana en güçlü artışı ifade ediyor. Aynı dönemde, teknoloji hisseleri piyasanın liderleri olarak statülerini yeniden kazandı ve S&P 500’ün bilgi teknolojisi sektörü son altı işlem gününde %11,5 oranında değer kazandı.
Gelecek Beklentileri ve Riskler
Ekonomik verilerle desteklenen bu toparlanma, piyasanın daha geniş bir tabanda güçlenmesine yardımcı oldu. Ancak, piyasa uzmanları bu süreçte dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. O’Rourke, birkaç güçlü veri daha alınması durumunda, faiz indirimlerine olan ihtiyaç konusunda daha net bir tablo ortaya çıkabileceğini belirtiyor.